Tompa, eski Michigan State yedek Quarterback’inin ve Florida eyaletinde yer alan bir şehrin adlarının birleşimi sonucu ortaya çıkan bir sözcük. Bu isimler Tom ve Tampa. Tom, sekiz yaşında beyzbol sevdalısı bir çocuk ismi gibi, değil mi? Kulağa nasıl geliyorsa gerçekte de öyle, Tom bir zamanlar beyzbol sevdalısı olan sekiz yaşında bir çocuktu.
Şimdiyse 43 yaşında bir Amerikan futbolu sevdalısı. Aynı zamanda koca bir şehrin umudu. Peki kim bu Tom ve neden Tampa’nın umudu?
“G.O.A.T”
Amerikalı spor yazarı ve yorumcu Skip Bayless’ın söyleyişi ile Thomas Edward Patrick Brady Jr, günümüzde çoğu kişi tarafından tüm zamanların en iyi QB’si olarak gösteriliyor. Hatta çoğuna göre bu sporun içinde yer almış en iyi atlet. Geride bıraktığımız sezona kadar 6 Super Bowl galibiyeti bulunan Tom Brady, sezon öncesi yirmi yıllık evliliğini bitirip yeni bir ilişkiye yelken açtı. Geçtiğimiz yaz Tampa Bay Buccaneers’la anlaşan Brady, yirmi yıldır bir Boston takımı olan New England Patriots formasını terletiyordu.
Herkes zaman zaman iki taraf için de yıpratıcı olan bu ilişkinin Tom Brady’nin emekliliği ile sonlanacağını ve Brady’nin başka bir takım ile yoluna devam etmeyeceğini düşünüyordu çünkü Brady artık 43 yaşındaydı ve medyanın çoğunluğu, yaklaşık beş yıldır onun yaşlandığını; bu saatten sonra performansının yalnızca azalacağını düşünüyordu. Medyadaki azınlık ise Brady’nin ona yardımcı olacak takım arkadaşlarına ve uzun yıllardır çalıştığı Josh McDaniels’ın yerine başka bir Offensive Coordinator’a ihtiyaç duyduğunu belirtiyordu. Brady’nin takım içi sorunlar yaşadığı herkesçe biliniyordu. Özellikle bir QB’nin en önemli silahları olan Wide Receiver’larının şampiyonluk adayı bir takım için yeterince iyi olmaması, Brady’yi rahatsız ediyordu.
Takım geçmiş yıllarda Brady’nin çok iyi anlaştığı WR’ların sözleşmelerini yanlış zamanlarda feshettiği veya yenilemediği için çok eleştirilmişti. Mesela Brady birlikte rekorlar kırdığı Wes Welker’ın takımda tutulmasını isterken takım, Welker’a yeni bir sözleşme sunmamıştı. New England takımında yalnızca bir adet efsane yoktu tabii ki, bir diğer efsane ise takımın “patronu” olarak görülen koç Bill Belichick’ti.
Bill Belichick & Tom Brady
Bill, tıpkı Brady gibi daha önce hiçbir oyuncunun, teknik ekibin ve Pittsburgh Steelers hariç hiçbir takımın başaramadığını başarıp 6 Super Bowl galibiyeti gören bir efsaneydi. Kariyerine New York Giants’ın Defensive Coordinator’ı olarak başladı. Cleveland Browns’daki 5 yıllık koçluk döneminin ardından Patriots hanedanlığının başına geçtiğinde kimse 2019 yılında Bill’in böylesi bir özgeçmişe sahip olacağını tahmin etmiyordu. Bill ve Brady, ileride bir koç – QB ikilisi tarafından tekrar edilmesi imkânsız bir başarıya imza attılar.
Bu sporda her büyük başarının altında yatan ve yıllar sonra ortaya çıkan sorunlar olduğuna şahit olduk. Ancak halihazırda üst düzey bir performans ortaya koyup Super Bowl’lar kazanmaya devam eden bir QB’nin takımdan gönderilmek istenmesi gibi bir durumu henüz deneyimlememiştik. Takımın “patronu” Bill Belichick, 2014 Draft’larında ikinci tur 64. Sıradan bir QB draft ettiğindeyse birçoğumuz buna anlam verememiştik çünkü takımın başka pozisyonlarda oynayan oyunculara ihtiyacı varken ihtiyacının olmadığı tek pozisyon Quarterback pozisyonuydu. Takımınızda Tom Brady var ve siz bir QB draft ediyorsunuz, bu sizce de garip değil mi?
Brady’nin takımdan ayrılışıyla birlikte yüzeye çıkan haberler ve raporlar sayesinde öğreniyoruz ki Belichick, Brady’yi takaslamak ve yeni draftı olan Jimmy Garroppolo’yu birinci QB’si yapmak istiyordu. Ancak takımın sahibi ve Brady’nin ailesinden biri kadar yakın gördüğü Robert Kraft, Belichick’in bu planına karşı çıkmış ve haber Brady’nin kulağına gitmişti. Bütün bunlara rağmen organizasyon 2014-2019 yılları arasında üç Super Bowl galibiyeti görmüştü. Bu galibiyetler alınırken bir grup taraftar ve basın, Brady’nin sistem oyuncusu olduğunu ve yalnızca Bill Belichick yönetimi altında başarılı olabileceğini savunurken; bir diğer grup ise Brady’nin sistemin kendisi olduğunu ve gittiği her yeri başarıya taşıyabileceğini savunuyordu.
“Tompa”
Tampa Bay Buccaneers, NFL taraftarları arasında “Suckaneers” olarak adlandırılıyordu. Bunun sebebi NFL tarihinin en kötü galibiyet yüzdesine sahip olmalarıydı. Kısacası berbattılar. Evet, genç yetenekleri vardı. Loçları da işlerini oldukça iyi yapıyordu, ancak kazanan bir organizasyon olmayı başaramıyorlardı. Geçmişlerinde Super Bowl galibiyeti bulunan 20 takımdan biriydiler. Bu şampiyonlukları 2002 yılında Jon Gruden koçluğu altında gelmişti. 2002’den itibaren takım yıldızlarını kaybetmeye başladı ve sonunda şampiyon takımın bütün parçaları dağıldı. Taraftarlar sonunculuğa alışmıştı.
Tom Brady’nin Tampa’yı seçmeyi planladığı haberi taraftarları oldukça heyecanlandırdı. Brady Tampa’yla iki yıl ve 50 milyon $’lık bir sözleşme imzaladı. Brady’nin en yakın arkadaşı, WWE 7/24 kemerinin eski sahibi ve birlikte 3 Super Bowl kazandığı takım arkadaşı (Tight End) Rob Gronkowski de Brady ile oynayabilmek için emeklilikten dönerek formasını giydi. Böylelikle ikili, sezon sonunda ulaşacakları şampiyonluğun temelini attı. “Tompa” Bay Buccaneers doğdu.
İlk 13 Hafta
Yeni sezona girilirken COVID-19 salgını sebebiyle takımların sezon öncesi hazırlık maçları iptal edildi ve doğrudan sezona geçildi. Sezon öncesinde takım arkadaşlarıyla bağ kurmak isteyen Tom Brady, onları takım tesislerinin yakınlarındaki bir parka çağırdı; ufak çaplı bir antrenman düzenledi. Brady’nin kazanma arzusu ve çalışkanlığından eksilen bir şey olmamıştı. 43 yaşında hâlâ eskisi kadar istekli ve bir o kadar da kazanmaya açtı. Sezon başlangıcı Tom Brady ve Tampa için istenilen şekilde gitmedi. İlk maçlarını çeşitli anlaşmazlıklar nedeniyle kaybeden Buccaneers ara ara ufak galibiyet serileri yakalasa da ligin 13 haftası geride kaldığında yedi galibiyet ve beş mağlubiyetle orta seviye bir takım görüntüsündeydi.
Bay geçtikleri 13. haftadan önce, 12. haftada yaptıkları maç, son Super Bowl galibi Kansas City Chiefs’e karşıydı. Bu maçın ilk yarısını 20’ye 7’lik skorla geride kapatan Buccaneers, ikinci yarıya bambaşka bir takım olarak sahaya çıktı. Maçın ardından Eski Dallas Cowboys QB’si, şimdiyse CBS’te yorumcu olarak görev alan Tony Romo; “Sezon sonunda bu iki takımın, yine bu stadyumda Super Bowl’da karşı karşıya gelebileceğine inanıyorum.” demişti.
Sistem
Buccaneers sahaya döndü ve maçın ikinci yarısını 17-7’lik skorla tamamladı. Bu galibiyet için yeterli bir sonuç değildi. Karşılaşma, 27-24’lük skorla Patrick Mahomes ve Chiefs lehine sonuçlandı. Maçın kazananı fikstür üzerinde Kansas olsa da kazanan aslında Tampa Bay’di. Tampa ikinci yarıya bütün sorunlarını çözmüş ve istediğini yapan bir takım olarak sahaya çıkmıştı. Neden mi kaybettiler? Çünkü asıl rakipleri Chiefs değil, süreydi. Eğer maça bir çeyrek, hatta yarım çeyreklik bir süre daha eklenseydi büyük bir ihtimalle maçı Tampa kazanırdı. Kusursuz bir savunma, saat gibi işleyen bir hücum ve hatasız bir oyun Tampa’nın kimliğini bulmasını sağlamıştı.
Sezon ortasında koç Bruce Arians ile Tom Brady birkaç pozisyonda anlaşamasalar da Arians, Brady’ye Bill Belichick’in tanımadığı özgürlüğü tanıdı ve bazı oyunların Brady tarafından seçilmesine izin verdi. Hatta kendi deyimiyle bazen sadece arkasına yaslanıp olan biteni izledi. 13. haftadan sonra tek bir maç bile kaybetmeyen Tampa, tarihte ilk defa bir takımın ev sahipliği yapacağı Super Bowl LV’i sahasında kazanacaktı. Tom Brady, rakip sahada oynanan üç play-off maçında da takımına liderlik etti. Washington’ın ardından Saints ve Drew Brees’le karşılaşan Brady ve ekibi, buradan da galibiyetle ayrıldı. Amerikan futbolunun mabedi olarak görülen Lambeau Field’da En Değerli Oyuncu (MVP) ödülünün sahibi Aaron Rodgers ve Davante Adams’lı Packers’ı da mağlup eden Buccaneers’ın finaldeki rakibi Tony Romo’nun da tahmin ettiği gibi son şampiyon Chiefs olacaktı.
Chiefs’in O-Line’ındaki iki oyuncunun sakatlığı ve yerlerinde oynayan yedek oyuncuların o pozisyonlarda deneyimsiz olması, maç içerisinde Mahomes’u büyük baskı altında bıraktı. Patrick Mahomes maçta elinden geleni yaptı ancak Buccaneers savunması hata yapmadı ve 4 çeyrek sonunda gülen taraf olmayı başardı.
RB Leonard Fournette, WR Mike Evans, WR Chris Godwin, WR Scotty Miller, TE Rob Gronkowski ve takıma sezon ortasında dahil olan WR Antonio Brown gibi silahları ustaca kullanan Brady; bir sistem QB’si olmadığını, sistemin kendisi olduğunu ve istediği parçalar takıma katıldığında eskisi kadar tehlikeli olabileceğini gösterdi.
İçinde barındırdığı kazanma kültürünü Buccaneers organizasyonuna aktarmayı başarıp yedinci şampiyonluğunu kazanan Tom Brady, geçtiğimiz günlerde Tampa Bay’le sözleşme uzattı. Tampa, çok büyük ölçüde Super Bowl kazanan kadrosunu korumayı başardı. D-Line’ın bel kemikleri DT Ndamukong Suh, LB Shaquil Barrett, Devin White ve LB Lavonte David’le sözleşme yenileyen Buccaneers’ın yeni sezonda da tek hedefi Super Bowl galibiyeti.
Berk Kahraman
