F1

Günah Keçisi: Alain Prost

Alain Prost. Motorsporlarının belki de en büyük rekabetinin kötü adamı, 51 yarış zaferiyle zamanının en fazla yarış galibiyeti olan pilotu ve 4 kez Dünya Şampiyonu. Fakat Prost’un sahip olduğu kafa yapısı diğer pilotlardan biraz daha farklı. Çoğu pilot kaskı takıp vizorünü indirdikten sonra sadece sürülebilecek en hızlı şekilde sürmeye çalışırken Prost, her zaman yarışın sonunda bitirebileceği en iyi yeri düşünerek yarışıyordu. Özellikle Senna ile takım arkadaşı olduğu dönemlerde, sıralama temposunda takım arkadaşı ile yarışamayacağını düşünerek araç ayarlarını yarış temposuna göre yaptığı söylenir birçok yerde. Yine bununla örtüşen bir söylem olarak o dönemin yorumcuları ve pilotları arasında sıralama turlarında Prost geride kaldığında çoğu zaman “Prost’u yarışta görmek gerekiyor” yorumuda bulunduklarını görürüz. Bunları düşündüğümüzde lakabının ona ne kadar uygun olduğunu görebiliyoruz. Profesör.

F1 öncesi kariyerinde birçok başarısı olan Alain Prost’un F1’e geçişi, o dönemde Teddy Mayer tarafından yönetilen McLaren ile 1980’de oldu. Kendisinden çok daha deneyimli John Watson ile takım arkadaşı olan Prost, çok başarılı bir sezon geçirmese de geriden gelip başarılı sonuçlar elde etmenin o dönemdeki en büyük ustası John Watson’dan ileri yıllardaki sonuçlara baktığımızda bir takım şeyler öğrenmediğini söylemek güç. Ancak yaptığı hatalardan sonra takımda dışlandığını düşünmesi sebebiyle kontratı bitmeden Renault’ya geçiş yaptı. Renault’da takım arkadaşı Rene Arnoux’u ile sürtüşmeler yaşasa da bitirebildiği bütün yarışlarda podyuma ulaştı ve Nelson Piquet’nin şampiyon bitirdiği sezonu sadece 7 puan arkada, 5.sırada bitirerek potansiyelini daha da parlatarak gösterdi. Trajedi ve karmaşa dolu 1982 sezonunda Renault, yine dayanıksız ama hızlı bir araç üretmişti. Sezona Alain Prost çok iyi başlamış, ilk iki yarışı da kazanmıştı. Ancak sezonun geri kalan kısmında sadece 4 kez puan kazanan Prost’un sezon boyunca kazandığı 34 puanın 18’i sezonun ilk iki yarışına aitti. Sezonu şampiyon Keke Rosberg’in 10 puan arkasından 4.bitiren Prost’un sezon sonunda, belki de bir Fransız markasındaki kazanabilen Fransız olmasından dolayı Fransızların “dramatik kaybeden sevgisini” karşılayamadığı için medyayla ciddi anlamda arası bozuldu. 1983 sezonunda hem Renault hem de Prost, sezon sonuna kadar gayet iyi bir mücadele gösteriyorlar. Fakat Prost, sezonun son üç yarışına girilirken şampiyon olacak Nelson Piquet Jr.’ın 16 puan gibi o günün puan sisteminde çok ciddi bir farkla önde bulunsa da Renault, Prost’un yüzünü bir kez daha kara çıkardı ve son 4 yarışta 3 kez, genel olarak turbo kaynaklı, teknik sıkıntılar yaşadı. Prost’a son bir sürpriz olarak da son yarışta da yarış dışı kalan Renault, şampiyonluğu 2 puan farkla Piquet Jr.’a hediye etti. Sezon sonunda, bir sezon önce takımdan ayrılıp Ferrariye geçen, medyanın göz bebeği Rene Arnoux’un gidişinin Prost’a bağlanmasından kaynaklanan baskılar ve Prost’un Renault’nun işleyişi hakkındaki olumsuz açıklamaları onun takımdan kovulmasına neden oldu. Bunun üzerine Prost ilk yuvası McLaren’e, yine onun gibi analitik düşünceler dahilinde yaşayan Niki Lauda’nın yanına geçti.

kotu-adam-alain-prost-1

1984 sezonu McLaren’in çok net bir şekilde en iyi araç olduğu bir sezondu. Şampiyonluk mücadelesi, bütün sezon sadece 4 yarış galibiyetini elinden kaçıran McLaren’in pilot ikilisi arasında geçti. Şampiyonluğu Lauda’ya yarım puanla kaybeden Prost’un bu kaybındaki en büyük neden, yağmurlu havada Ayrton Senna’nın da ilk şovunu yaptığı Monaco GP’si oldu. Prost yarışı kazansa da dönemin kuralları nedeniyle kırmızı bayrakla tamamlanan ve tam yarış mesafesinden önce biten yarışlarda, puanların yarıya bölünmesi nedeniyle 9 puan yerine 4,5 puan aldı. Yine kazandığı 7 yarışla “Bir sezonda en fazla yarış kazanan pilot” ünvanına Jim Clark ile beraber ortak oldu. Alain Prost 1985 sezounda ilk şampiyonluğunu takım arkadaşı Niki Lauda’nın da 16 yarışın 12’sini tamamlayamamasıyla son derece rahat bir şekilde elde etti. 1986 sezonunda önceki senenin acısını çıkaracak bir şampiyonluk mücadelesi vardı. Son yarışa gelinirken Nigel Mansell, Alain Prost’un 6 ve Nelson Piquet’nin 7 puan önünde bulunuyordu. Ancak Adelaide’da yarışın başlarında Piquet’nin attığı spin ve Mansell’ın yarışın sonuna doğru lastik patlatmasıyla birlikte Prost’un yarışı kazanması, Alain Prost’a kariyerinin 2. şampiyonluğuna ulaşmasını sağladı. Aslında 1986 sezonu Prost’un ne kadar iyi bir pilot olduğunu, neden tarihin en iyileri arasında isminin anıldığını gösteren sezonlardan birisi. Sezon boyunca o dönemin altını olarak görülen Honda motoru kullanan Williamslarla arasında ciddi bir tempo farkı olan Porsche motorlu McLaren kullan Alain Prost’un sezon boyunca topladığı puanlar genel olarak kendisinin fırsatçılığı ve istikrarı sayesinde kazanıldı. Herhangi bir şansı olmadığını düşündüğünde kendisini zorlamaması ve yarışları riske girmeden alabileceği en yüksek puanlarla tamamlaması bu kadar yakın tamamlanan bir sezonda sahip olduğu yeteneklerle birlikte şampiyon olmasını sağlayan temel faktörlerindendi. 87 senesinde çok mücadeleci olmayan bir araçla şampiyonluk mücadelesinden uzak bir sezon geçirdi. Ancak artık Prost’u daha da tatsız günler bekliyordu. Ron Dennis, sahip olduğunu düşündüğü “2 süper pilot yönetme becerisi”ne güvenip 1988 sezonundan önce geçen sezonu hafif yatar vaziyette geçiren Prost’un yanına, Lotus’ta çok iyi performans gösteren Ayrton Senna’yı getirdi. Ayrıca Williams’a motor tedariğinden ayrılan Honda’nın McLaren’e geçmesi, F1 tarihindeki en büyük dominasyonlardan birisinin başlangıcıydı. Toplam 16 yarışın 15’ini kazanan McLaren pilotları arasındaki mücadeleyi 11 puan farkla toplamda Alain Prost kazanmasına rağmen sezon kuralları gereği en iyi 11 yarışın puanları sayılması nedeniyle 2 puan farkla Ayrton Senna kazandı ve ilk şampiyonluğunu elde etti. Prost tamamladığı bütün yarışları ilk ikide bitirmesi ve 7 yarış kazanmasına rağmen rağmen daha önce de ortak olduğu “bir sezonda en fazla galibiyet alan pilot” unvanını 8 galibiyet alan Senna’ya kaptırdı. 1989 sezonunda Senna ve Prost’un arasındaki karşılıklı saygı artık hırsla körüklenen karşılıklı nefrete dönmeye başlamıştı. Sezonun ikinci yarışında Imola’da yarıştan önce yaptıkları “ilk virajı ilk dönen önde kalır” anlaşmasının bir karışıklık sonucu bozulması ve Senna’nın yarışı kazanması da aralarındaki ilişkiye hiç yardımcı olmadı. Bunlarda yetmezmiş gibi yaşadıkları sponsor gerilimleri ve Prost’un Honda patronu Kawamato’dan Honda içindeki mühendislerin Senna’ya daha fazla sempati duyduğunu öğrenmesi, takım patronu Ron Dennis’in üstün “yıldız pilot ikilisi” yönetimi ile birleşmesi ile içinden çıkılmaz bir hâl aldı. Prost sezonu 16 puan farkla 3.şampiyonluğunu elde etti. Ayrıca aradaki bu 16 puanlık fark da Prost’un genel kânının aksine Japonya’daki kazadan bağımsız bir şekilde şampiyon olabileceğini gösteriyor. Tabi ki de o kaza olmasaydı her şey farklı gelişebilirdi. Ancak bu ünlü kazadan sonraki McLaren’in Senna’yı savunan tutumu, Prost için takımda kalmanın artık mümkün olmadığı anlamına geliyordu ve Temmuz ayında açıklandığı üzere Ferrari’ye geçti.

1990 sezonunda Ferrari’de Nigel Mansell ile takım arkadaşı olan Prost’un gözü sadece şampiyonluktaydı. Senna ile bir kez daha şampiyonluk mücadelesine giren Prost sadece yarışlarla değil, kurucu patronu Enzo Ferrari’nin vefatından sonra Ferrari’nin iç yapısında da yaşanan problemlerle de uğraşması gerekti. Buna rağmen son yarışlara kadar şampiyonluk mücadelesinde kalan Prost’a, Senna’nın bir borcu vardı. Aynı bir önceki senedeki gibi son yarıştan bir önceki yarışta Suzuka’da, kendisinin ünlü “ Var olmayan bir aralığa dalmıyorsan, artık yarış pilotu değilsindir.” Lafının da arkasında durarak yarışa ikinci olarak başlayıp önüne geçen Prost’a, ilk virajda var olmayan bir boşluğa dalıp çarparak ikisini de yarış dışı bırakmıştı. Senna’nın yine yarış dışı kaldığı son yarışta hâlen daha şampiyonluk şansı bulunmasına rağmen 3.olmasıyla şampiyonluğu, o zaman için 5 puan ile (ardından 2 puanı silindi) Ayrton Senna’ya kaptırıyordu.  Prost için 91 sezonu ise tam bir felaketti. Ferrari’nin yaşadığı  motor ve şasi problemleri onu rekabetçi olmaktan çok uzak tutuyordu. Ezeli rakibi Ayrton Senna’nın sezonu domine etmesini izlemekten başka çaresi olmayan Prost, sezonun bitimine bir yarış kala halka açık şekilde Ferrari’yi eleştirmesi nedeniyle takımdan kovuldu ve ertesi sezon yarışmaması için Ferrari’den yüksek miktarda tazminat aldı.

1993’te F1’e Renault’nun baskılarıyla Williams Racing ile geri dönen ve bu sefer işini sağlama almak için sözleşmesine, yine o dönem Williams ile görüşen Ayrton Senna ile aynı takımda yarışmayacağını belirten bir madde ekleyen Prost; Renault’nun katkıları ile yarı-otomatik şanzıman, aktif süspansiyon, ABS ve çekiş yardım sistemleri gibi üst düzey sürüş destekleriyle donanmış FW15C’si ile sezonu domine etti. Bütün sezon boyunca sadece 3 kez pole pozisyonunu kaçıran Prost, 7 galibiyet ile kariyerinde en çok yarış kazandığı 3.sezonu geçirdi. Sezonu 26 puanlık devasa bir farkla kazanan Prost sezon sonunda emekli oldu. Ardından Prost GP gibi girişimleri olsa da hiçbirinde pilotluk kariyerini gölgeleyecek kadar başarılı olamadı. Ne kadar daha çok Senna ile olan rekabetiyle anılsa da Prost ve kariyeri sadece bu çerçeveye indirgenemeycek kadar engin ve başarılı. O F1’i altın çağlarına taşıyan 4 kez F1 Dünya Şampiyonu ve tarihteki en iyi pilotlardan birisi… 

                                                                                                      Ali Uygar ÇAYAK

Bu kategoride ilginizi çekecek başka yazılar da var... / Kaçırmayın.
         Paylaş ya da Gönder

NBA Maçlarının TV Programı, Skorlar ve Sonuçlar

Bu kategoride ilginizi çekecek başka yazılar da var... / Kaçırmayın.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu