F1

Heyecanlı Yarışlara En Elverişli 5 Pist

Hiçbir yarışın 5 kırmızı ışık yanıp sönmeden nasıl seyredeceği belli değildir ancak bazı pistlerin ismi duyulduğunda bile yarattığı heyecan diğerlerinden kendini kolayca sıyırır. Her ne kadar araç performanslarının ne kadar yakın olduğu, yarışlardaki heyecanı büyük ölçüde etkilese de muhtemel teker tekere kapışmaların olup olmayacağıyla ilgili son sözü pist mimarisi söyler. Tamamen tartışmaya açık olmakla beraber kendi görüşlerimden yola çıkarak hazırladığım, heyecanlı yarışlara en elverişli 5 pisti gelin beraber inceleyelim.

Suzuka Pisti (Japonya GP)

Başta hepimizin aşina olduğu şirketin sahibi Soichiro Honda’nın kendilerine özel test sürüş pisti oluşturmak amacıyla başlatılan proje, araç ve pist tasarımcısı John Hugenholtz’un usta dokunuşlarıyla 1962 yılında Suzuka pisti olarak hayat buluyor. ‘Birbirine geçmeli’ yapısıyla türünün tek örneği olan bu harika pist; ilk kez 1987 yılında F1 yarışlarına ev sahipliği yapmış, 08-09 sezonları ve pandemi koşulları sebebiyle 2020 dışında her sene bu geleneği sürdürmüştür. Bu pistin en alımlı noktalarından biri kesinlikle ilk sektördeki s virajları. Dar yapısı ve dış bölgede ceza kesmeyi bekleyen çakıl havuzuyla her türlü dramaya gebe bir yarış vadediyor. Bir diğer göz alıcı faktörse yüksek hızla dönülen 130R virajından başkası değil. Tam gaz dönülen virajın ardındaki teknik viraj da pilotlara geçiş yapma kapısını sonuna kadar açıyor. Fiziki durumlar dışında Japonya GP’nin takvimin sonlarında olması ve pilotların üstündeki baskının artık zirvede olması da heyecanı arttıran bir diğer faktör. Nasıl olsa 87’den itibaren yalnızca 5 sene boyunca son yarış olarak koşulmasına rağmen toplamda 12 adet şampiyonun ilan edildiği bir pist.

Bakü Sokak Pisti (Azerbaycan GP)

Hazar Denizi’nin incisi Bakü’de bulunan sokak pisti 2016 yılında European Grand Prix adıyla F1’e ilk adımını attı ve sonraki yıllarda Azerbaijan Grand Prix adıyla takvimlerde yer almaya devam etti. Eski yarışçı ve son zamanların en popüler pist tasarımcısı Hermann Tilke tarafından oluşturulan pist uçsuz bucaksız düzlüğünün yanında Bakü’nün dar sokaklarında da adeta bir kültür turuna çıkarıyor. İlk virajın 3 aracın yan yana girebileceği şekilde olması Indycar esintileri taşırken devamındaki 90 derecelik virajlar en ufak bir hatayı affetmeyecek cinsten. Charles Leclerc’in bir türlü yıldızının barışmadığı takvimin en dar virajına sahip kale bölümü de bu piste ait. Bu kadar pilotları zorlayan şartın yanına lastik saklama ve pit stratejileri de eklenince geçişlerin ve aksiyonun ardı arkası kesilmiyor. Ricciardo’nun ilk virajda üç kişiyi birden geçtiği 2017 yılından, 2021’de Sergio Perez’in sürpriz şekilde galibiyet aldığı  -dostum Berk’in F1 izlemeye başlamasına vesile olan- tarihin en kaotik yarışına kadar geçen yalnızca 5 yarışlık serüvenine sayısız aksiyon sığdırması sebebiyle Bakü Sokak Pisti, bu listemin demirbaşlarından.

Red Bull Ring (Avusturya GP)

Bu kategoride ilginizi çekecek başka yazılar da var... / Kaçırmayın.

1970’ten bu yana farklı isimlerle de olsa F1’de aktif olarak yer alan pist, 2011 yılında Red Bull’un yaratıcılarından yarış tutkunu milyarder Dietrich Mateschits tarafından alındı ve adeta baştan yaratıldı. 2004’ten beri inaktif olan pist yeni adıyla 2014 yılında F1 takviminde tekrar yer almaya başladı. İlk yapıldığından bu yana ciddi bir küçülmeyle beraber yalnızca 10 viraja sahip olan pist, bu konuda takvimde en düşük sayıya sahip. Yine de yükselti farkının 60 metreyi bulduğu, teknik virajlarla dolu ve araba parçalayan cinsten kerblere sahip pistin çok ayrı bir karakteri olduğu kesin. Zaten bu tip özellikleri nedeniyle geçiş görme şansı da teoride olana kıyasla hatırı sayılır şekilde artıyor. Bunun yanında özellikle 2. Sektördeki çakıl havuzlarının olası bir hatada affı yok ve bu caydırıcılık da yarış heyecanını fikrimce pozitif etkiliyor. Bazen normalden sıkıcı yarışların geçmesi de muhtemel ancak takip mesafesini korumaya açık bir pist olduğundan fark kapatma ve yukarılara yükselme görmek muhtemel.

İnterlagos Pisti (Brezilya GP)

1973’ten bu yana Jacarepagua pistiyle dönüşümlü olarak Brezilya GP’yi yaşatan İnterlagos, 1990 yılında pistin mimarisindeki keskin değişikliklerle kesintisiz olarak takvimlerde yerini almaya başladı. 1991’de efsane Ayrton Senna’nın insanüstü performansıyla yağmurlu havada kazandığı yarıştan, 2003’te Fisichella’nın yağmurdaki büyük kaostan faydalanıp ilk galibiyetine kavuştuğu yarışa kadar heyecanı doruklarda yaşatan pistin, 2004 yılından itibaren takvimin sonlarına alınması pastanın üstüne çileği koydu. 2005 ve 2006’de Alonso’nun şampiyonluğu alması, 2007’de Raikkonen’in şampiyona üçüncülüğünde girdiği son yarışı kazanarak tek şampiyonluğunu burada alması, Massa’nın son virajda şampiyonluğu elinden kaçırdığı 2008 yarışı ve Vettel’in ilk turda spin atmasına rağmen geriden gelerek 3. Şampiyonluğu Alonso’dan kopardığı 2012 yarışı gibi nefes kesen aksiyonlara da ev sahipliği yaptı. Senna S virajı ve 4. Viraj sonrası yükselip alçalan kıvrımlı virajlarıyla, sahip olduğu çılgın pit çıkışıyla ve uzun DRS düzlükleriyle İnterlagos pisti, takvimin olmazsa olmazlarından. 

Intercity İstanbul Park (Türkiye GP)

Mansiyon ödülünü Abu Dhabi’ye vermeden önce(!) listenin en değerli parçasını da takdim edelim: İstanbul Park. 8. Virajıyla tüm dünyayı hayran bırakan pistin mimarisi, Bakü pistinde olduğu gibi usta pist tasarımcısı Hermann Tilke tarafından yaratıldı ve 2003 yılında da yapım çalışmalarına başlandı. 2005’te açılışını yapan pist 7 sene boyunca takvimde yerini aldı. Uzun bir aradan sonra 2020 yılında pandemiden fırsat bulup takvime eklenen İstanbul Park, ne kadar özlendiğini bir kez daha gösterdi. Yağmurlu havada 6. Sıradan start alan Hamilton’un efsanevi pilotajıyla galibiyet alarak 7. Dünya şampiyonluğunu kazandığı yarış, açık ara yılın en iyisi seçilmişti. Daha önce 2006’daki olaylı start, 2010’da Red-Bull’ların birbirine girmesi, Massa’nın buradaki dominasyonuyla dünya manşetlerinde yer alan pist; 2020 yarışıyla takvimin vazgeçilmezi olduğunu bir kez daha gösterdi. İstanbul Park’ı tabii ki duygusal yaklaşarak veya tesadüfi aksiyonlardan yola çıkarak bu listeye eklemediğimi hatırlatarak bir de mimarisine değinmek istiyorum. Seyir zevkini doruklarda yaşatan diğer pistlerde olduğu gibi hızlı virajlar veya düzlükler sonrasında gelen teknik virajlar, geçiş görme şansını arttırırken 4 apexe sahip eşsiz 8. virajıyla da pilotları fiziksel bir sınava tabii tutuyor. En çok geçişin görüldüğü son sektördeki S virajları da son yarışta Leclerc’in blokajla 2.likten 4.lüğe düşmesi örneğindeki gibi son tur dramalarına da çok müsait. Bu sezon da Kanada GP’nin iptaliyle tekrar takvime eklenen İstanbul Park, herhangi bir aksilik çıkmaması durumunda 1-3 Ekim arasında bizlere resital sunmaya devam edecek. Umarız bu yarış gerçekleşebilir ve gelecek takvimlerde pek ihtimal verilmese de kalıcı olmaya devam eder.

Berke AKIN

         Paylaş ya da Gönder

NBA Maçlarının TV Programı, Skorlar ve Sonuçlar

Çağatay Kır

1999 yılında Adana'da doğdum. Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesinde 3. sınıf öğrenciyim. NFFormula 1 ile yönetici pozisyonunda ilgileniyorum.

Bu kategoride ilginizi çekecek başka yazılar da var... / Kaçırmayın.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu