Toronto Raptors: Süperstarsız Nasıl Başarılı Olunur?
2020 sezonunun başında serbest oyuncu olan Kawhi Leonard, takımı son şampiyon Toronto Raptors’tan ayrılmış ve Los Angeles şehrinin yolunu tutmuştu. Kadrosunda Leonard dışında süperstar bulundurmayan Raptors, sezonunun başlangıcında favori takımlar arasında gösterilmiyordu. Sezonun başında NBA tarafından belirlenen en güçlü takımlar sıralamasında en iyi 10. takım olarak gösterilen Kanada temsilcisi, sezonu 72 maçta 59 galibiyetle tamamlayarak Milwaukee Bucks’ın arkasından en iyi dereceye sahip takım oldu.
Bu başarının tartışmasız en büyük mimarı ise Nick Nurse. Nurse geçen sene kazandığı şampiyonlukla hem G-League hem de NBA’de şampiyon olmayı başaran ilk koç olarak adını tarihi yazdırdı. Takımını sezonun ilk maçından itibaren aynı disiplin ve adanmışlıkla oynatmayı başaran çaylak koçun takımı, NBA’in en yüksek taban standartına sahip takımlarından biri. Toronto, NBA’in 100 pozisyon başına en az top kaybı yapan ve aynı zamanda en az sayı yiyen takımı. Nitekim; bu istatistikleri, elinizde çok yetenekli oyuncular yoksa eğer, ancak ve ancak yüksek konsantrasyon ve disiplinle başarabilirsiniz. Şahsi fikrimce Nick Nurse, daha koçluk kariyerinin çok başında olmasına rağmen NBA tarihinin en istikrarlı koçlarından biri olan Gregg Popovich’in emekli olmasının ardından ligin yeni Popovich’i olabilir.
Her ne kadar bu sezonki başarıda temel sebep koç olsa dahi, Raptors kadrosunun birbiriyle uzun süredir birlikte oynayan ve devamlılığı olan bir omurgaya sahip olması da başarıyı getiren bir diğer faktör. Toronto’nun Serge Ibaka, Norman Powell, Kyle Lowry ve Fred Vanvleet’ten oluşan omurgası; takımda ayrı ayrı toplam 20 sezon, birlikte ise 4 sezon geçirdi. Savunmada ne zaman ve nerede yardımlaşacağını çok iyi bilen kısalar ve içerde potayı iyi koruyan Ibaka ve Marc Gasol ikilisiyle birlikte ligin aşılması en zor savunmalarından biri oldular. Hücum tarafında sahaya farklı özellikler getirerek hem kısa beşle hem de uzun beşlerle etkili olmayı başardılar. Hem Ibaka’nın hem de Gasol’un şut özelliği olmasıyla hücumda çok iyi alan açan Kanada temsilcisinin hücumu, Pascal Siakam’ın skorerliği ve Lowry’nın oyun görüşüyle de birleşince sezonu beklenenin üzerinde bitirmeyi başardılar.
Ayrıca bu sezonun en büyük patlamalarından birini yapan Pascal Siakam ve sürekli gelişme gösteren OG Anunoby, Toronto’nun sadece bu sezon özelinde değil, uzun vadede de başarılı olacağının göstergelerinden biri. Bana göre, ligin Boston Celtics’le birlikte en potansiyelli iki kadrosundan biri.
Baran İşçi