NFL’in geniş sporcu havuzunda, her yıl kadro sirkülasyonu esnasında onlarca oyuncu ligden gelip geçiyor. WWE, geçmişten bugüne kariyerini burada devam ettiremeyen oyuncuların bir kısmına yepyeni bir ufuk oluyor. Sizler için bu onlarca oyuncudan tanıdık birkaçını derledik.
Bill Goldberg
Gurme güreş severler Goldberg ismini WCW zamanlarından hatırlayacaktır. Gerek; backstage’den başlayarak yaptığı şahsına münhasır giriş, gerek vakti zamanında 174 kiloluk Big Show’a yaptığı “JackHammer” hareketi ile herkesin akıllarına kazınmıştı. WWE’de bulunduğu her dönemin önde gelen yıldızlarından olan ve majör kemerlerin bir çoğunu kazanan Goldberg; 2018’de “Hall of Fame” sınıfına dahil oldu.
Tabi listemizin konu aldığı üzere, Goldberg’in de yolu bu serüveninin öncesinde NFL’den geçmişti. “Defensive Tackle” olarak görev aldığı Georgia üniversitesinde NFL ekiplerinin dikkatini çeken oyuncu St. Louis Rams tarafından draft edildi. Buradan doğruca Atlanta Falcons yolunu tutan oyuncu burada; iki sezonda 14 maçta boy gösterdi. Geçirdiği ağır “leğen kemiği” sakatlığının ardından ise oyuncunun futbol kariyeri noktalandı. Hikayenin devamı ise malum.
Baron Corbin
Baron Corbin ya da “King Corbin”günümüzde WWE’nin en sevilmeyen yüzlerinden biri. “King of the Ring” turnuvasının son galibi. Nefret duyulan bir kişi olması kulağa hoş gelmese de, kısmen kurgusal bir karaktere hayat verdiği düşünülünce Corbin’in ne kadar yetenekli olduğu da ortada.
Baron Corbin de yolu güreş sektörüne düşmeden önce NFL’den geçmiş güreşçilerden biri. Northwest Missouri State ile Division II’de şampiyonluklar yaşayan oyuncu, mezun olduktan sonra İndianapolis Colts ile deneme antrenmanına çıktı. Buradan eli boş dönen Corbin, kısa bir süre sonra Arizona Cardinals ile kontrat yaptı. Kadro içerisinde geçirdiği birkaç yılın ardından kesik yiyen Corbin WWE’nin yolunu tuttu.
Roman Reigns
“The Big Dog” Roman Reigns’in şuan WWE’nin marka yüzü olduğunu söylemek yanlış olmayacaktır. Şirketin mevcut jenerasyonunda en bileği bükülmez güreşçi olan Reigns, ana kadroya ait tüm kemerleri kazanma başarısı gösteren çok az sayıda isimden biri. Dwayne “The Rock” Johnson ve Samoa familyası ile akraba olan Reigns, “aile işi” olan güreşi seçmeden önce listemizdeki diğer isimler gibi şansını futbolda denemişti.
Kolejde Georgia Tech’in “D-Line” bölgesinde görev alan Reigns, döneminin en gözde oyuncularından biriydi. Öyle ki oyuncu 2006’da All Atlantic Coast konferansının ilk takımına seçilmişti. Draft edilmeyen oyuncu Minnesota Vikings ile kontrat imzaladı. Burada antrenmanlardaki hantal görüntüsü ile fiziksel olarak yeterli görülmeyen oyuncu serbest bırakıldı. Daha sonra Jacksonville Jaguars tarafından denenen oyuncu orada da kendine bir gelecek bulamadı. Bir süre CFL’de oynayıp futboldan emekli olan oyuncu, kariyerinin bitiminde dümeni güreşe kırdı.
Titus O’Neil
Titus O’Neil, WWE’de bulunduğu süre zarfınca hiçbir zaman üst klasman güreşçilerden biri olmadı. Ancak neşeli kişiliği ve şirketin organize ettiği tüm sosyal sorumluluk projelerinde başı çekmesiyle insanların sevgisini kazandı.
Geçmişine göz attığımız zaman ise, kendisini bu tercihe yönlendiren durumun bir sakatlık olduğunu görüyoruz. Florida Gators ile kolejde başarılı 4 yıl geçiren oyuncu, mezuniyetinin ardından Jacksonville Jaguars ile sözleşme imzaladı. Ancak listedeki diğer isimler gibi bir sakatlık onun da kariyerini baltalayacaktı. Sezon öncesi kampta dizinden sakatlanan oyuncu bir daha eski seviyesine dönemedi ve serbest bırakıldı. Bunun üzerine şansını birkaç sezon AFL’de deneyen oyuncu orada da aradığını bulamayarak güreşe yöneldi.
Brock Lesnar
Listemizdeki belki de en popüler isim Brock Lesnar. Kendisi yalnızca güreş değil MMA hayranlarının da yakından tanıyacağı bir isim. Hem güreş ringinde hem de sekizgen’de tarihin en korkutucu atletlerinden biri. WWE’de giriş müziği duyulduğu andan itibaren herkesin tüylerini diken diken etmeyi başaran bir kabus Lesnar. Eski WWE ve UFC dünya ağır siklet şampiyonu, ringlerin efendisi…
Kendisi futbolu henüz lisede bırakmış olsa da, NFL yetkilileri onun insanüstü atletizmine ligde bir şans vermeyi kafaya koymuştu. 2004’te WWE’den ayrıldığında Minnesota Vikings tarafından bir antrenman davetiyesi aldı. Buradaki performansı kimseyi yanıltmamıştı. Her şey olumlu ilerlerken kulüp Lesnar’ı deneyim kazanması için NFL Europe organizasyonuna yollamayı önerdi. Bu duruma sıcak bakmayan oyuncu ipleri kopardı ve futbol macerasına noktayı koydu.
Bonus : Rob Gronkowski
Rob Gronkowski futbol tarihinin gördüğü en iyi “Tight End” oyuncularından biri. Hatta belki de en iyisi. Kendisi bu listedeki herkesten farklı bir şekilde güreş evreninde kısa süreli bir yolculuğa çıktı.
Futboldan emekli olduktan sonra Gronk, yakın arkadaşı Mojo Rawley vesilesi ile başta “WrestleMania” olmak üzere WWE etkinliklerinde boy gösterdi. Bu süre içerisinde ara ara şovlarda kendisini gösteren Gronk, WWE’de biraz eğlence unsuru olan “24/7” kemerini bile kazandı. Tabi bu kısa maceradan sonra Tom Brady’nin çağrısı geldi ve Rob Gronkowski asıl iyi olduğu işe geri dönerek, Tampa Bay Buccaneers’ın Super Bowl şampiyonluğunda pay sahibi oldu.
