Futbol

Premier Lig’de Bu Hafta | 2. Hafta Değerlendirmesi

Aston Villa – Everton:

Premier Lig’in açılış maçında Aston Villa, Everton’ı ağırladı. İlk hafta puan alamayan 2 takımın mücadelesinde Aston Villa, özellikle ilk yarıda topa hakim taraftı ancak iki takım da tehlikeli pozisyonlar üretmekte zorlandı ve ilk yarıdaki tek isabetli şut golle sonuçlandı. 2. yarıda da yine 2 takım üretkenlikte sıkıntı yaşadı. 86. Dakikada Watkins kendi adına 2. asisti yaparken Buendia topu ağlara gönderdi. Hemen 1 dakika sonra ise Digne, eski takımına karşı topu kendi ağlarına gönderdi ve Villa 2-1’lik skorla kazanan taraf oldu. Everton’ın kötü gidişatına bir türlü çare bulamayan Frank Lampard’ı zor günler bekliyor.

Arsenal – Leicester:

Yeni transferleriyle ve topa sahipken oynadığı 2-3-5 sistemiyle dikkatleri daha sezon öncesinden üzerine çeken Arsenal,  Crystal Palace galibiyetinin ardından yoluna Leicester galibiyetiyle devam etti. Maçı nerdeyse baştan sona sürklase eden bir Arsenal vardı sahada. Bunun ana sebeplerinden biri de Leicester’ın iç sorunlarıydı. Fofana’nın takımdan ayrılmak istemesi ve Brendan Rodgers’ın kötü sonuçlarla beraber soyunma odasının kontrolünü yavaştan kaybetmeye başlamasını bakalım nasıl çözecekler.

Brighton – Newcastle:

İlk hafta galibiyet alan iki takımın mücadelesinde gol sesi çıkmadı. Newcastle maçta sadece 1 isabetli şut çekebildi. Brighton ise kaleci Nick Pope’u geçemedi. Brighton’ın Graham Potter ile yakaladığı ivme dikkate değer. Takımı bambaşka bir duruma getirdi. Newcastle ise yeni sahipleriyle eskiye göre çok daha iddialı. Bakalım bu 2 kulüp için sezon nasıl geçecek.

Manchester City – Bournemouth:

Maç öncesinde de beklendiği gibi Manchester ekibi maçı sildi süpürdü. Kevin De Bruyne gerçekten artık başka bir seviyeye getirdi işi. Bu maçtaki klas futbolunu da ayağının dışıyla attığı şık golle ve bir asistle süsledi. Manchester City, oynadığı futbolla ve Haaland transferiyle, önceki sezonlar gibi bu sezonun da en büyük 2 favorisinden biri gibi gözüküyor.

Southampton – Leeds:

Kıran kırana geçen maçta galip çıkmadı ve maç 2-2’lik eşitlikle sona erdi. Peter Marsch ile sezona başlayan Leeds’in Bielsa’dan sonra ne kadar kalkınabileceği merak konusuydu. Geçtiğimiz sezonun son haftalarında ligde kalan Leeds, bu sezona hızlı-pres futboluyla rakiplerine zorluk çıkararak başladı. Wolves karşısında galibiyet aldıktan sonra bu maçta da 2-0 öne geçmeyi bildiler. Ancak kurt hoca Hasenhüttl, yaptığı hamlelerle maçtan puan almayı bildi ve Tottenham hezimetinden sonra ilk puanını aldı.

Bu kategoride ilginizi çekecek başka yazılar da var... / Kaçırmayın.

Wolves – Fulham:

%90’ı orta sahada geçen maçta gol sesi çıkmadı. Buna Wolves kalecisi Jose Sa da Mitrovic’in penaltısını kurtararak destek oldu. Maçta toplamda sadece 4 isabetli şut atıldı ve bu düşük tempoda geçen maçın ardından iki takım da halen galibiyete hasret kaldı.

Brentford – Manchester United:

Bu maç hakkında yazılacak o kadar şey var ki. Dakika 35’te durumu 4-0’a getiren Thomas Frank’in Brentford’u maçın kalanını rolantide götürdü ve çok net bir galibiyet aldı. Maçta sadece 1 tehlikeli atak geliştirebilen ManU için işler hiç iyi gözükmüyor. Ten Hag’ın çözmesi gereken bir sürü problem var ve daha da kötüsü bu problemleri de nasıl çözmesi gerektiğini biliyor gibi gözükmüyor…

Nottingham Forest – West Ham:

Belki de ligin en konservatif futbolunu oynayan Steve Cooper’ın Forest’ı, 1-0’lık galibiyetiyle ilk puanlarını aldı. West Ham ise 2 haftada 0 puanla yoluna devam etti. Dean Henderson, kurtardığı penaltıyla kalesinde devleşti. Benrahma haricinde kimse varlık gösteremedi West Ham’da. Forest’ta ise hem Johnson hem de Williams çok iyi oynadı. Bakalım Championship’te küme düşme hattından aldığı takımı Premier Lig’e çıkaran Cooper’ı nasıl bir sezon bekliyor. Yaptığı iddialı transferlerle de asansör takım olmak istemediklerinin mesajını rakiplerine vermiş oldular.

Chelsea – Tottenham:

Maça çok hızlı başlayan Conte’nin Tottenham’ı bir süre sonra yavaş yavaş kontrolü kaybetmeye başladı ve dakika 19’da Koulibaly ile öne geçti Chelsea. Beraberlik golüne kadar genelde orta saha savaşı olarak geçen maçta Hojbjerg’in beraberlik golüne Reece James 77’de cevap verdi. Ancak 90+6. Dakikada Kane ile Tottenham beraberliği yakaladı. İki taktiksel deha hocanın klasına yakışmayan Conte – Tuchel kavgası da maça başka bir boyut kazandırdı. Şampiyonlar ligine kalmak için savaşan 2 takım için de çok kritik maçtı ama deplasmanda 1 puanı kurtaran Conte’nin gülen taraf olduğunu söylemek yanlış olmaz herhalde…

Liverpool – Crystal Palace:

Maç öncesinde beklenen klasik 4-3-3’ünden feragat eden Patrick Viera, maça 5’li savunma ile çıktı ve klasik, topun arkasına geçip hızlı geçiş oyunlarıyla skoru kovaladı. Liverpool’un yoğun bir şekilde yüklendiği dakikalarda Eze, topu Zaha ile buluşturdu ve dakika 36’da öne geçti Palace. Her ne kadar Nunez yaptığı acemi hata ile sinirlerine hakim olamayıp takımını 10 kişi bıraksa da Luis Diaz inanılmaz bir bireysel yetenek golü attı ve Liverpool beraberliği yakaladı. Palace sürekli tempoyu düşürmeye çalışırken, Klopp ise yaptıığı hamlelerle maçı çözmeye çalışıyordu. Ancak Palace, Liverpool’u sadece 4 isabetli şutta tuttu ve puanı çaldı adeta. Robertson ve Salah’ın kötü performansının üzerine Nunez’in kırmızısı Liverpool’un 2 puanı kaybetmesine sebep oldu diyebiliriz Liverpool adına.

HAFTANIN 11’i
Nick Pope / Reece James – Koulibaly – Andersen – Mee / Kevin De Bruyne – Jensen – Xhaka / Johnson – Jesus – Watkins

Okuyup vakit ayırdığınız için teşekkürler. Sonraki yazılarda görüşmek üzere!

Ahmet Sarıkaya

         Paylaş ya da Gönder

NBA Maçlarının TV Programı, Skorlar ve Sonuçlar

Bu kategoride ilginizi çekecek başka yazılar da var... / Kaçırmayın.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu