Geçtiğimi haftalarda Los Angeles Lakers Marc Gasol ile 2 yıllık sözleşme imzaladı. Böylece Marc Gasol kendisini 13 yıl önce 2. sıradan seçen ve sonrasında abisi Paul karşılığında takaslayan takıma bir nevi geri döndü.
Önümüzdeki sezon son şampiyon Lakers forması giyecek olan Marc Gasol’ün takıma ne kadar faydalı olacağı merak konusu. 3 kere All-Star, 1 kere yılın savunmacısı seçilen veteran uzun; 2019 senesinde Toronto Raptors ile ilk ve tek şampiyonluğunu kazandı. Önümüzdeki senelerde de şampiyonluğa oynayacak Lakers çatısında ikinci şampiyonluğunu kazanarak şampiyonluk sayısında abisini yakalayabilir.
Son şampiyon Los Angeles Lakers ise takas döneminde iki pivotunu kaybetti. Geçtiğimiz sezon ribaunt ve blok konusunda gayet iyi iş çıkaran Dwight Howard ile JaVale McGee, bu sezon Philadelphia 76ers ve Cleveland Cavaliers adına mücadele edecekler.
Zaman zaman savunmada çok iyi iş çıkaran pivotlarına veda eden Lakers, Marc Gasol ile birlikte tekrar savunma katkısı almayı umuyor. Beklentiler de bu yönde, ama şüpheler yok değil çünkü 2013‘te yılın savunmacısı seçilen pivot artık 35 yaşında bir veteran. Herhangi bir sakatlık onu dönülmez bir yola sokabilir. Hiçbir zaman atletizmiyle ön plana çıkan bir oyuncu olmasa da gençliğindeki atletizminden de uzak.
Lakin bu eksiler onun için problem değil çünkü o, sahanın her iki tarafında da aklıyla oynayan ve bu sayede hala etkili bir şekilde oyunda kalabilen bir uzun. Ayrıca belirtmekte fayda var ki geçtiğimiz sezon Nick Nurse yönetimindeki Toronto Raptors, Marc Gasol sahadayken 100 pozisyon başına potasında ortalama 98,9 sayıya izin verdi. Bireysel anlamda ise kendisine karşı oynanan sırtı dönük oyunlarda, rakipleri pozisyon başına sadece 0,57 sayı üretebildi.
Şimdiyse bunlara ek olarak geçen senenin en önemli savunmacılarından biri olan Davis ile birlikte savunacak Lakers potasını.
Rakip takımlar hızlı ve atletik oyuncularıyla Gasol’ün zaafından yararlanmak isteyebilir. Ancak Frank Vogel, Marc Gasol’ü boyalı bölge çevresinden uzaklaştırmayacak ve gerektiğinde yardım savunmasıyla rakibini boğmaya çalışacaktır.
İşin hücum kısmına geldiğimizde ise Marc Gasol, Frank Vogel’ın elini rahatlatacak bir seçenek çünkü Gasol uzun bir oyuncu olmasına rağmen gerektiğinde sahada top yönlendirebiliyor. Hala bu ligin iyi uzun pasörlerinden bir tanesi. LeBron James kenarda olduğunda Frank Vogel diğer oyunculardan ekstra katkı beklemek yerine Gasol’ün top yönlendirme yeteneklerine sırtını yaslayacaktır.
Marc Gasol’ün hücum yetenekleri sadece paslarıyla da sınırlı değil. Güçlü bir skorer olmasa da dış şut tehdidi bulunan bir uzun ki bu, alan açmada Lakers’a çok yardımcı olacaktır. Geçen sene normal sezonda ortalama %38 üçlük yüzdesiyle oynayan Gasol maalesef ki play-offlar’da bu yüzdeyi %18’lere kadar düşürdü. Yine de sezon genelinde iyi bir yüzde tutturacaktır. LeBron ya da oyun kurucularla oynayabileceği pick & pop’lar da rakiplerine karşı güçlü bir tehdit oluşturabilir. Bu da yarı saha hücumunda Lakers’ın biraz daha etkili olmasını sağlayacaktır.
Bütün bu artılarının ve eksilerinin yanı sıra Marc Gasol, ister istemez kendini eski Los Angeles Lakers yıldızı, abisi Paul’le kıyaslanırken bulacaktır. NBA hikayelerini çok seven Amerikan medyası böyle bir fırsatı kaçırmak istemeyecek, Marc’ın hikayesini ilk günden yazmaya başlayacaktır.
Nihat Yükse
