İngiltere Premier Ligi’nin 32. haftasında lige muhteşem başlayıp daha sonra formu düşen iki ekip karşılaştı. Tottenham tarafında son haftalarda bir kıpırdanma belirtisi görsek de, Everton’ın özellikle son 6 haftada çok ciddi bir pozisyon üretme sıkıntısı çektiği bir gerçek. İki takım da sezon boyunca defansif futbolu tercih ettiler ve rakibin açıklarını değerlendirmeye çalıştılar. İki takımın da formunu göze aldığımızda çok kısır bir maç geçeceğini düşünüyordum ancak iki ekibin de kaliteli ayaklara sahip olmasından dolayı sürpriz bir şekilde gollü bir maç beklentim de vardı.
Maçın ilk 20 dakikası izleyenler için tamamen eziyetti. İki takım da kontrollü ve kendi oyun sistemini rakibe kabul ettirmek üzerine oyunlarını kurdular. İki takım da rakip yarı sahaya geçmekte zorlandı. Ne zaman rakip yarı sahaya geçseler top kayıpları boy gösterdi. Heyecansız geçen maçta 22. dakikadan itibaren her şey değişti. 22. dakikada Everton’ın gerçekleştirdiği hücumda James Rodriguez, geride ve dar alanda savunma yapan Tottenham stoperlerinin arkasına çok güzel bir ara pasıyla Richarlison’u kaçırdı ancak Richarlison’un şutunda top kaleci Lloris’te kaldı. Topu sadece Harry Kane’e ulaştırma stratejisiyle oynayan Tottenham, ilk yarı sadece 1 kez rakip ceza sahasında etkili oldu. Sol kanattan gelişen Tottenham atağında, Ndombele’nin yaptığı ortada Holgate’in ayağının zemine takılması sonucu şans topunu kontrol eden Harry Kane, topu rakip filelere gönderdi. Bu dakikadan itibaren ilk yarının sonuna kadar bol bol Everton hücumları izledik. Tottenham her ne kadar dar alanda savunma yapmak istese de, Everton’ın yaptığı pas oyunları ve verkaçlarla birlikte orta alanda özellikle James Rodriguez’in liderliğinde etkili olmaya çalıştılar. Orta alanda istediği gibi topla buluşamayan Sigurdsson, sık sık kanada açılarak etkili olmaya çalıştı. 30. dakikada sol kanatta topla buluşan Sigurdsson’un yaptığı ortada Reguilon hata yaptı ve Everton penaltı kazandı. Penaltıyı gole çeviren Sigurdsson skoru eşitledi. İlk yarının geri kalan süresinde Everton tek kale oynadı ancak Tottenham savunması hata yapmadı.
İkinci yarıya Tottenham çok istekli başladı. Ön alanda pres yapıp topu kaptıktan sonra hızlı hücumla gol aramaya çalıştılar. Everton’ın ikinci golü 62. dakikada geldi. Lig boyunca Calvert-Lewin’in kaleye sırtı dönük bir şekilde aldığı topları kanatlara dağıttığını sık sık görmüştük. Oyuna sonradan giren Coleman, kaleye sırtı dönük bir şekilde pozisyon alan Richarlison’u topla buluşturdu. Topu alan Richarlison pası veren Coleman’ın kaçtığını görüp koşu yoluna attı. Sağ kanatta bomboş kalan Coleman’ın açtığı ortada vuruşu yapan Sigurdsson kendisi ve takımının adına ikinci golü attı. İkinci golü yiyen Tottenham, risk alarak Lucas Moura ve Erik Lamela gibi çok önemli hücum silahlarını oyuna soktu. Bu dakikadan itibaren baskısını artıran Tottenham, rakip stoperlerin bir kez daha hata yapması sonucu golü buldu. Tottenham’ın attığı ilk golün kopyası olan bu golde yapılan ortada top Everton stoperlerinden sekti ve Harry Kane’in önünde kaldı. Harry Kane golü atmayı bildi ve bir kez daha skoru eşitledi. Beraberlik golünü attıktan sonra Tottenham, oyunu kontrollü bir oyuna çevirdi.
3 puanın çok önemli olduğu bu karşılaşmada iki taraf da 1 puanla sahadan ayrıldı. Oyunun sonlarında Harry Kane sakatlanarak oyundan çıktı. Son’un son haftalarda çok kötü bir form durumuna sahip olması ve takımın yıldızının sakatlanarak oyundan çıkması Tottenham adına çok kötü bir haber. Kane, Tottenham’ın 4 gün sonra oynayacağı Southampton maçına yetişebilir mi, göreceğiz. Eğer yetişemezse Tottenham için işler bir süre daha kötü gidecek.
Cem Sungur
