Fenerbahçe Beko 2020-2021 Transfer Dosyası
Geçtiğimiz yarım kalan sezonda aradığı başarıyı yakalayamayan Fenerbahçe Beko, yaşadığı maddi sıkıntılar sebebiyle de bütçede küçülmeye giderek yeni bir yapılanmaya başladı. Koç Zeljko Obradovic ile anlaşamadıktan sonra geminin dümenini en büyük mentörüm Obradovic diyen Igor Kokoskov’a emanet eden temsilcimiz; James Nunnally, Nikola Kalinic, Kostas Sloukas, Derrick Williams, Malcolm Thomas, Luigi Datome, Joffrey Lauvergne gibi isimlerle de yollarını ayırırken Lorenzo Brown, Jarell Eddie, Edgaras Ulanovas, Danilo Barthel, Dyshawn Pierre, Johnathan Hamilton gibi isimlerle de anlaşmaya vardı. Koç Kokoskov, Genel Menajer Gherardini ile birlikte kendi oyun felsefesi çevresinde bir takım kurmaya çalıştı. O zaman birlikte Kokoskov’un oyun felsefesine yakından bakalım.
Kokoskov’un Oyun Anlayış
Kokoskov, tempolu ve hücum basketbolu oynatmayı seven bir teknik adam. NBA’de yardımcı koç olduğu dönemlerde zaman zaman hücum setlerini çizen teknik adam, zekasıyla Amerikan medyasını etkilemeyi fazlasıyla başarmıştı. Tam sahayı topla hızlı geçebilen oyuncularla çalışmayı seven Koç, ayrıca bütün pozisyonlardaki oyuncularının da oyun kurma becerisinin olmasını tercih ediyor. Kendi oyun felsefesini takıma kabul ettirdiği zaman EuroBasket şampiyonu olan Slovenya’da da gördüğümüz gibi ortaya tıkır tıkır işleyen bir sistem çıkıyor.
Halihazırda kadroda bulunan De Colo ve Vesley, Kokoskov’un oyun felsefesine direkt uyan tarzda oyuncular. Hem oyun kurup hem de skor yapabilen De Colo’nun oyun tarzına, Koç’un daha önce çalıştığı Dragic’in ve Doncic’in yakın olduğunu söyleyebiliriz. Aynı şekilde Vesley’nin kısa savunması ve pozisyonunun çok üzerindeki oyun görüşü ve pas yeteneği de Koç’un aklındaki oyun ile birebir örtüşüyor. Vesely’yi de Koç’un daha önce çalıştığı oyunculardan Randolph’a benzetebiliriz. Koç’un elinde halihazırda daha önce çalıştığı tarzda iki tane MVP oyuncunun olması gerçekten büyük avantaj. Peki, kadroya eklenen diğer isimler Kokoskov’un oyun felsefesi ve halihazırda kadroda bulunan isimlerle ne kadar uyumlu, isim isim inceleyelim.
Fenerbahçe Beko’nun Yeni Transferleri
Dyshawn Pierre
Kadroya ilk eklenen isim olan Dyshawn Pierre; atletik, tempoyu seven, ribauntlarla arası iyi topla oynayabilen fizikli bir kanat oyuncusu. Kendisi daha çok 3 ve 4 pozisyonlarında oynayacak olsa da yeri geldiği zaman uzun beşlerde 2 de oynayabilecek yapıda bir oyuncu. Çok devamlılığı olmasa da skor yapma konusunda da kötü bir oyuncu değil. Setleri bitiren şutör olarak kullanıldığında yeterince yüksek bir yüzdeyle atıyor fakat kendi şutunu yaratma konusunda da bir o kadar yetersiz. Aynı şekilde birebir oyun üzerinden de skor yapmada çok başarılı bir oyuncu değil. İşin savunma kısmında kısaların karşısında da kalabilecek çabukluğa sahip olan Pierre, zaman zaman fiziği yüksek olanlara karşı zorlansa da 4 numara savunma konusunda da hiç fena değil. Ayrıca savunmada topa baskı, top çalma ve blok konusunda fiziğine ve pozisyonuna göre fazlasıyla başarılı olduğunu söyleyebiliriz. Kokoskov’un her pozisyonda aradığı pas yeteneğine ise hücumda pas trafiğini aksatmayacak kadar sahip olduğunu söyleyebiliriz. Genel olarak tempolu olması, şut atabilmesi ve pas trafiğini sağlaması sebebiyle çok yüksek beklentilerin olmadığı bir senaryoda iyi işler yapabilecek bir oyuncu.
Edgaras Ulanovas
Kadroya ikinci eklenen isim olan Edgaras Ulanovas, Pierre’e göre daha yakından tanıdığımız bir isim. Zalgiris Kaunas’ın 2018’de Dörtlü Final oynadığı takımın şüphesiz en değerli parçalarından. Özellikle üst düzey alçak post oyunuyla öne çıkan Ulanovas, sırtı dönükken oyun kurmada fazlasıyla başarılı. Oynadığı post oyunu ve çok sık kullanmasa da dış şutu ile birlikte hücumda alan açma konusunda oldukça iyi işler yapıyor. 3 numara olarak transfer edilen Ulanovas, ribaunt konusunda sıkıntı yaşamayacağı için bu sene onu sık sık 4 numarada görebiliriz. İstikrarlı ve disiplinli bir performansı olan Ulanovas, şüphesiz takımın bu yaz yaptığı en iyi eklemelerin başında geliyor.
Johnathan “Johnny” Hamilton
Geçtiğimiz sezon Darüşşafaka Tekfen’den tanıdığımız Johnathan “Johnny” Hamilton da bir başka tanıdığımız ve kadroya eklenen bir isim. Özellikle Fenerbahçe Beko’nun geçtiğimiz sezon çok sıkıntısını çektiği çember savunması ve ribauntların ilacı olabilecek bir transfer. Cüssesi büyük olmasına karşın tam sahayı hızlı koşabilen bir oyuncu olması gerçekten çok büyük avantaj. Hücum kısmında fazla maharetli olmasa da özellikle işin savunma kısmında vereceği çember koruma ve kısa karşısında durabilme katkısı fazlasıyla değerli. Şut tehdidinin olmamasının yanı sıra hücumda pas trafiğine katkı sağlayacak bir oyun aklına sahip değil. Fakat Vesely’nin yetersiz olduğu çember savunmasını Hamilton’ın tamamlaması, aynı şekilde Hamilton’ın yetersiz olduğu oyun aklını Vesely’nin tamamlaması birbirleri ile uyumlarının iyi olacağını gösteriyor.
Danilo Barthel
Bu yaz yapılan eklemelerden bir diğeri Danilo Barthel. Özellikle yüksek oyun zekası ve sırtı dönük oyunuyla öne çıkan Barthel, bu konuda Nicolo Melli’ye benzer özellikleriyle dikkat çekiyor. Melli kadar istikrarlı ve yeterli bir dış atıcı olmasa da hücumda kesinlikle bir dış şut tehdidi. Boyalı alanda atletizmiyle öne çıkan, sert ve yırtıcı bir oyuncu. Yine aynı şekilde hücumdaki pas trafiğini yeterince iyi sağlayabilecek bir isim. İşin savunma kısmında boyuna göre eksik bir çember savunması olmasına rağmen kısa karşısında iyi kalabilmesi, bu eksikliği bir nebze kapatıyor. Oyununun eksik olduğu kısımları zekasıyla kapatabilen Barthel, şüphesiz takımın bu yaz yaptığı en iyi eklemelerin başında geliyor.
Lorenzo Brown.
Bu yaz takıma eklenen bir diğer isim, geçtiğimiz sezon De Colo ile uyumu tartışılan Sloukas’dan ziyade De Colo ile daha uyumlu bir isim olabilecek Lorenzo Brown. Brown, Sloukas’a göre daha fizikli ve atlet bir oyuncu. Geçtiğimiz sezonu harika geçiren Brown, işin özellikle savunma kısmında De Colo’ya çok yardımcı olabilecek bir isim. Özellikle perimetre savunması ve topa baskısıyla öne çıkan Brown, atletizminin getirdikleriyle savunmada adam karşısında da iyi durabiliyor. Asıl maharetleri işin hücum kısmında olan Brown, geçtiğimiz sezon birebir oyunda ne kadar başarılı olduğunu gösterdi. İkili oyun yönlendirmede pek başarılı olmasa da oyun kurma konusunda kesinlikle kötü olduğunu söyleyemeyiz. Brown’ın en büyük sıkıntısı ise dış şutu. Geçtiğimiz sezon %28 ile üçlük atan Brown, kendi şutunu yaratma konusunda yeterince iyi olmasına karşın şutları sokma konusunda pek başarılı değil. Bu yaz yapılan eklemelerden bireysel olarak en yetenekli oyuncu dememiz sanırım yanlış olmaz ama işin hücum kısmında De Colo ile uyumsuzluk yaşayabileceğinden dolayı biraz riskli bir transfer.
Jarrell Eddie.
Nunnally, Datome, Sloukas gibi isimlerin ayrılmasıyla açığa çıkan ciddi bir dış şut eksiği açığını kapatmak için yapılan transfer Jarrell Eddie. Serbest piyasanın ucuz şutörlerinden olan Eddie, geçtiğimiz sezon %44 gibi harika bir yüzdeyle üçlük attı. Set bitiren şutör, perde çıkışı şut atan şutör, mesafesi uzun şutör… Onun için her şeyi söyleyebiliriz çünkü mükemmel bir keskin nişancı. Kendi şutunu yaratma konusunda pek başarılı olmasa da nokta şutör olarak kullanıldığı zaman savunmacısını fake atarak avlayabilen bir isim. Fakat işin hücum kısmında deyim yerindeyse şut atmak dışında hücum opsiyonu yok. Üçlük atmak ve hücum ribauntu almak dışında hücum katkısı çok kısıtlı. İşin savunma kısmına gelecek olursak Avrupa kariyeri boyunca çok iyi bir profil çizmese de kendisi için atletizminin getirdiklerinden dolayı draft raporlarında hep iyi bir savunma potansiyeli şeklinde bahsediliyordu. Bundan dolayı NBA takımları üzerinde çok ısrar etti. Savunmada zaman zaman konsantrasyon problemleri çekse de iyi bir savunma takımı oluşturan Fenerbahçe Beko’nun işleyen sisteminde sırıtmayacağını düşünüyorum. Pozisyonu tam belli olmayan Eddie, işin hücum kısmında 2, 3, 4 her şeyi oynayabiliyor. İşin savunma kısmında ise mükemmel atletizmi sebebiyle 3 ve 4 savunurken en verimli şekilde oynuyor. Kısacası takımın en büyük eksiği olan dış şut için yapılan mükemmel bir hamle. Kokoskov’un getirdiği oyun felsefesiyle kendisini sık sık geçiş hücumlarında üçlük kullanırken göreceğiz gibi duruyor.
Genel olarak Fenerbahçe Beko’nun, Kokoskov’un oyun felsefesine uyan oyunculara yöneldiğini görebiliyoruz. Transferdeki başarıları için Genel Menajer Maurizio Gherardini’yi ayrıca tebrik etmek gerekiyor. Fakat Eddie gibi mükemmel bir parçaya rağmen dış şut eksiği yine de sıkıntı çıkaracak gibi duruyor. Takım, De Colo ve Vesely’nin MVP performanslarına yakın oynayacağını düşünülerek planlanmış, bu açıdan biraz risk arz ediyor. Yeri geldiği zaman şampiyonluk hedefi olan takımlara başa baş oynayan bir Fenerbahçe Beko, yeri geldiği zaman da alt sıralardaki takımlara üstünlük kuramayan bir Fenerbahçe Beko izleyebiliriz.
Bilal Aksoy