Ne Oldu Bu Lakers’a? | Los Angeles Lakers Sezon Analizi
Geçen sezonu Orlando’da şampiyon tamamlayan Los Angeles Lakers, off-season’da yaptığı Dennis Schröder ve Montrezl Harrell takaslarıyla beraber kâğıt üstünde şampiyonluğun en büyük adayıydı. Beklenildiği üzere sezona inanılmaz bir seviyede giriş yapan Lakers, sezona 21-6’lık bir dereceyle başlamıştı.
Dennis Schröder ilk beşteki rolüne çok iyi oturmuş, takımın liderleri LeBron ve Davis için çok uygun bir oyun oynuyordu. Takıma yeni eklenen Marc Gasol, tam istenilen seviyede olmasa bile bench’ten gelen Harrell ile birlikte enerjiyi bir şekilde korumayı başarıyorlardı. Üstüne üstlük, Frank Vogel’ın halihazırda çok elit bir savunma koçu olması Lakers için bütün taşları yerine oturtuyordu.
Lakers için işler yolunda gidiyordu; sezonun ilk 10 deplasman maçını kazanmayı başarmışlardı. Ancak Denver Nuggets maçında Anthony Davis’in sakatlanması birçok taşı yerinden oynattı. Davis’den yoksun sahaya çıktığı ilk 14 maçta 8 mağlubiyet 6 galibiyet alan Lakers, evinde oynadığı Atlanta Hawks maçında LeBron James’i de kaybetti.
Sakatlık Krizi & Akabinde Lakers
Takımın iki yıldızını sakatlanmadan önce konferans liderliğine oynayan bir takım olan Lakers, yıldızlarını kaybettikten sonra play-in potasına kadar düştü. Bu süreçte Lakers’in en büyük sorunu hücumda yaratıcılık oldu. Doğal olarak LeBron ve Davis’in eksikliğinde skor bulmakta sıkıntı çeken Lakers, savunmasıyla bir şekilde ayakta kaldı.
Bir maç kazanıp bir maç kaybeden Lakers’ta, Rob Pelinka takıma Andre Drummond eklemesini yaptı. Drummond’ın takıma katılmasıyla beraber ribaund konusunda biraz daha toparlandılar ancak hücumda sorunlar hala devam ediyordu. Geçen sezon da takımın en büyük sorunu olan istikrarlı dış şut katkısı, bu sezonda başları ağrıtmaya devam ediyor. Ben McLemore, KCP ve Wesley Matthews’in beklentileri karşılayamaması ve yaşlarından dolayı savunma tarafında da eskisi gibi bir oyuncu olmamaları takımda büyük sorunlar yaratıyor.
Bu süreçte her ne kadar dikkat çekmese de Alex Caruso eksikliği de Lakers’ta büyük ölçüde hissedildi. Özellikle oyunun enerji kısmında fark yaratan ve sezona üçlük çizgisinde de iyi başlayan Caruso, sezonun büyük bir kısmını sakatlıklar ve COVID-19 protokollerinden dolayı kaçırdı. Geçen sezona göre belki de gelişen tek oyuncu olan Kyle Kuzma. Ancak bunun Lakers için ne kadar iyi bir haber olduğu tartışılır çünkü Kyle Kuzma’nın en iyi 4 oyuncudan biri olduğu bir takımda net bir top paylaşımı sıkıntısı görülmesi çok muhtemel. Açıkçası Lakers da bu deneyimi yaşıyor. Eline gelen her topu potaya atan ve savunmada, özellikle birebir savunmasında büyük zaafları olan Kyle Kuzma; kendi istatistiklerini geliştirdi ama takımını geliştiremedi.
Öyle ya da böyle sezonun son düzlüğüne 5. sırada giren Los Angeles ekibi, LeBron ve Davis’in dönmesiyle beraber daha iyi noktaya gidecektir. Fakat normal sezonun son 6 maçı ve Lakers’in artık bekleyecek zamanı kalmadı. Geçen seneki gibi ilk turda da rahat geçecekleri bir takımla eşleşmeyeceklerini düşünürsek Lakers, en kısa zamanda kendine gelmek zorunda. Peki, bu süreç LeBron kendini fiziksel açıdan iyi hissetmeden ve Davis eski formunu bulamadan nasıl olacak? Sezonun bitmeyen soru işaretlerinden en büyüğü bu ve hala cevabını bekliyor.