Çarşamba gecesi gerçekleşen playoff boykotunun ardından, NBA oyuncuları ırksal sosyal adaletsizlik ve kanun yaptırımları ile tartışmalarla ilgili çeşitli kişisel hikayeleri paylaşıyor.
Bu oyunculardan biri de dört sezon Portland Trail Blazers forması giyen Maurice Harkless oldu. Harkless Portland’da oynadığı günlerden bir hikaye paylaştı.
Harkless, Portland polisi ile arasında yaşananları twitterda şu şekilde anlattı:
“Portland’da oynadığım günlerde, bir gün küçük kardeşim ve yeğenimle (o sırada 14 ve 13), bir playoff maçında ilk kez benimle gelmeleri için heyecanla arabama bindim. Arabaya atlayıp otoyola doğru ilerliyoruz, daha yola çıkmadan, tam anlamıyla tam olarak ben dönüş yapmak üzereyken, sirenler…
Sakinim çünkü yanlış bir şey yapmadığımı biliyorum.
Bu yüzden çocuklara da sakin olmalarını söyledim. Kenara çekip ehliyetimi ve ruhsatımı erkenden çıkardım, radyomu kapatıp ve bütün pencerelerimi açtım. Çünkü kafamda iki çocuğu benimle birlikte görmesinin faydası olacağı düşüncesi vardı. (bizim gibi göründüğünde güvende olduğundan emin olmak için her şeyi denersin)
“Bu senin araban mı?”
“… ha?”
“Kimin arabası bu ?!”
“Benim, memur bey … beni neden kenara çektiniz?”
“Ehliyet ve ruhsat ve sigorta, şimdi.”
“Neden beni kenara çektin?”
“Şimdi.”
“Buyrun.”
Uzaklaşıyor …
İki dakikadan az bir süre sonra geri geliyor… tavrı tamamen değişti.
“Oh, hey Moe seni rahatsız ettiğim için üzgünüm, mahallede bazı şüpheli hareketler oldu ve seni o tepeden biraz hızlı inerken gördüm, bu gece iyi şanslar gidip yen onları.”
… neden “sadece oynayamadığımızı” anlıyor musunuz?
Çünkü oynasak bile, sahadan çıktığımızda hala daha değersiz görülüyoruz, o sahadan çıktığımızda hala polisler tarafından hedef alınıyoruz. Şans eseri, ben hayatımda bununla daha az uğraşmak zorunda kalan şanslı bir adamım, ancak bir kimlik gösterme konusunda şanslı olmayan ve bir polis memurunun bakış açısını bir anda değiştiremeyen kardeşlerimi hissediyorum. Yani oyuncular boykot ettiklerinde, bunu bu insanlar için yapıyorlar ve bu tarafta değilseniz açıkçası sizi duymak istemiyoruz. Bu bir ırk veya ten rengi sorunu değil, doğru ve yanlış, bencillik ve empati.
Yeter artık!
