Gridin Zengin Çocuğu: Lance Stroll
Lance Stroll, 29 Ekim 1998 yılında Kanada’nın Montreal kentinde doğdu. Zengin bir ailenin çocuğu olarak dünyaya gelen Stroll, erken yaşlardan itibaren yarış tutkusuyla büyüdü. Milyarder babası Lawrence Stroll’un motor sporlarıyla içli dışlı olması ve aynı zamanda da Mont-Tremblant pistinin sahibi olması da Lance’ın yarış tutkusunu tetikleyen etmenlerdendi. Motor sporlarına oldukça ilgili bir ailede dünyaya gelen Lance için yarış pilotu olmak en doğru seçimdi ve 17 yaşındayken İtalya F4 şampiyonasında yer aldı. 17 yarışın sonunda 7 galibiyet, 5 pol pozisyonu başarısı gösteren Lance Stroll, kariyerine büyük başarıyla başlamıştı. 18 yaşına girdiğinde ise Formula 3 Avrupa Şampiyonası’nda kendine koltuk bulabildi. Prema Powerteam ile 32 yarışa çıkan Stroll 1 galibiyet, 6 podyum başarısı gösterdi. Daha da önemlisi istikrarlı puanlar toplayarak genel sıralamada beşinci sırada yer aldı. Aynı sezon içerisinde Toyota Şampiyonası’nı da birincilikle sonlandırdı. Çaylak bir pilota göre iyi sonuçlar elde eden Stroll, arkasında bulundurabileceği sponsor desteğiyle çoğu F1 takımının radarındaydı. O sezon Ferrari’nin geliştirme sürücüsü olarak seçilmeyi başardı.
2016 yılında Lance, kariyer basamaklarını hızla tırmanmaktaydı. Prema Powerteam takımıyla yeniden Formula 3 Avrupa Şampiyonası’nda yer aldı. Bu sefer 30 yarışın 14’ünü kazanmış ve 20 podyum başarısı göstermişti. Sezon sonunda sıralamada zirvede yer almayı başardı ve her geçen yıl kendini geliştirmeye devam ettiğini kanıtladı. Bu sefer de Williams takımının sürücü geliştirme programında yer aldı.
2017 yılı ise Lance Stroll’un hayallerine kavuştuğu yıl oldu. 19 yaşında Formula 1’de kendine koltuk bulabilmişti. Williams takımının pilotluğunu yapacak olan Lance Stroll için asıl zorlu süreç başlamıştı. Babası Lawrence Stroll’un takıma yaptığı yatırımlar sonucunda oğlu Lance Stroll koltuğu kapınca F1 medyası tarafından tabiri caizse torpil söylentileri başlamıştı. Aslında kariyer istatistikleri bu iş için oldukça yeterliydi ama söylentilerin önüne geçmeye yetmedi. Baskı altında neler yapabileceği ise merak konusuydu. Lance Stroll bu sezonu takım arkadaşı Felipe Massa’nın 1 sıra gerisinde 12. olarak bitirdi. Azerbaycan’da podyum başarısı gösterdi.
2018 yılında Williams oldukça kötü durumdaydı. Sirotkin ve Stroll pilot kadrosuyla sezonu tamamlayan köklü takım gridin son sıra takımı olmuştu. Lance Stroll ise sezonu, takım arkadaşının iki sıra önünde 18. olarak bitirmişti. Yine de 2019 yılı onun için bambaşka olacaktı. Babası Lawrence Stroll, Williams’ın kötü gidişatından ötürü yatırımını Racing Point takımına çekti. Kısacası Lawrence, parasını ve oğlunu alarak Racing Point’e geçti. O yıl Racing Point’in pilot kadrosunda genç Stroll ve tecrübeli pilot Sergio Perez bulunuyordu. Yeniden orta sıralarda yer alacak bir araçla yarışmasına rağmen bu sezon onun için pek iyi gitmedi. Sezonu takım arkadaşı Perez’in beş sıra arkasında 15. olarak tamamladı. 2020 sezonu, Stroll’un tekrardan kendini kanıtlayabilmesi için iyi bir fırsattı. Sezonu 11. sırada tamamlasa da 2 podyum, 1 pol pozisyonuyla her geçen yıl neler yapabildiğini ve her geçen sezon bir öncekinin üzerine koyabildiğini herkese gösterdi. Bu sezon da Aston Martin takımında yer alan Stroll, 4 kez dünya şampiyonu olan Sebastian Vettel ile aynı takımda yer alıyor. Her ne kadar Stroll’un Formula 1’e girişinde Lawrence Stroll adının etkisi olsa da Lance, her geçen sezon yeteneklerini kanıtlamaya devam ediyor. Ona gridin zengin çocuğu olarak bakılsa da her yarışta elinden geleni yapmaya ve yetenekleri sayesinde buralara geldiğini göstermeye devam ediyor. Şüphesiz ki Lance Stroll, elindeki imkanları akıllıca kullanarak yetenekleriyle birleştiren ve gelecek vadeden bir pilot.
Göksenin Çağrı SARAÇ