Bir tarafta son yıllarda altyapısı ile yaptığı çalışmalar ile Türkiye’nin neredeyse bir numaralı oyuncu yetiştirme merkezi olan Altınordu, diğer yanda ise bir hikayeyi amaçlayan eski efsane futbolcusu Mustafa Denizli’nin başına gelmesi ile Süper Lig’e çıkmak isteyen Altay.
Altınordu, maça başlarken üçlü savunma ile başladı. Kanat bek pozisyonunda oynayan Rahmi ve Metehan’ı aktif kullanmaya çalıştı. Özellikle sağ ve sol stoperler, oyunu kurarken maçın başında buna dikkat etti. Zaman zaman dörtlü savunmaya döndüğünde ise Metehan ileride, Rahmi ise bek pozisyonunda konumlandı. Altay da oyunu rakip yarı sahaya yıkıp orada oynamayı amaçlayarak başladı. Baskı konusunda Altınordu biraz daha temkinli, kendi yarı sahasında karşılayarak ve kazandığı toplarda hızlı çıkarak pozisyon aramayı denedi. Zaten ilk yarı Altınordu çok daha aktif, çok daha pozisyon bulan taraftı. Bunun sebebi ise ön taraftaki Ahmet İlhan’ın hücum bölgesinin her yerinde dolaşmasıydı. Defans arkasına atılan toplarda da kendini gösterdi. Altınordu stoperleri, topu kanatlara açmayı denedi. Bu bölümde Altay, ilk yarının tamamında olduğu gibi daha çok ön taraftaki oyuncuların bireysel yeteneklerine bağlı bir oyun oynadı ve ileride çoğalma sorunu yaşadı nitekim de hiç etkili olamadı.
İkinci yarı başlarken maçın başında nasıl ilk 11’de olmaz denilen ve son 3 sezonun gol kralı olan Paixão, anlaşıldı ki Büyük Mustafa’nın bir planıymış. Onu daha verimli kullanabilmek için ikinci yarıya saklamış. İşte bu dakikadan sonra oyunun yüzü tamamen değişti. Klasik 4-2-3-1 düzeninde oynayan Altay, Paixão’nun oyuna girmesiyle Kappel ile birlikte çift forvet gibi oynadı. Topu tamamen rakip sahaya yıkan Altay, ikinci yarı boyunca sürekli orada oynadı. Büyük Mustafa’nın takımı, kanatları daha etkin kullanmaya başladı ve özellikle sol bekten Mehmet Erdem, ilk yarıya nazaran çok etkili bindirmeler yaptı. Bu bölümde Altınordu, defansta beşli gibi durdu ve iyice kontratak takımına döndü ama bunu hiç beceremediler. Defansta adam ve alan paylaşımında ise ikinci yarı sınıfta kaldılar. Paixão’nun girmesi o kadar büyük etki yaptı ki o hem merkezde topla buluştu hem de kanat oyuncularına alan açtı. Baskılı oyununu arttırarak oynayan Altay, Altınordu oyuncularının iyice çöktüğü anda golü buldu ve Süper Lig’e çıkan 3. takım olmayı başardı. Ancak burada Altınordu’nun yaptığı iş hiç göz ardı edilmemeli. Çoğu genç ve altyapıdan olmak üzere herkesin Türk olduğu bir takım olarak buraya gelmeleri bile doğru planlama sonucu düşük bütçelerle başarının gelebileceğini göstermiş oldu.
Doğukan Önal
