Bir Felsefenin Doğuşu: Mamba Mentality
Kobe Bryant’ın basketbol hayatını ve kişisel yaşamını konu edinen “Kazanmaya Odaklı Bir Karakter: Kobe Bryant” kitabında Roland Lazenby’nin Kobe için sarf ettiği sözler, “Mamba Mentality”i özetler nitelikte: “Kobe, basket sahasına tıpkı bir sahneye adımını atar gibi çıkar. Onun için basketbol, yalnızca rakibi alt edeceği bir oyun değil. Aynı zamanda bir gösteri. O daima bu gösterinin izlemesi en heyecan veren oyuncularından biri.” 20 yıl Lakers forması ile sahneye çıkan Kobe Bryant, NBA kariyerinde sayısız başarı ve rekoru göğüsleyerek sahnede spot ışıklarını üzerine çekmeyi başardı. Kariyerini inşa etmesinde ona yol gösterenler lider ruhu, tutkusu, çalışması, azmi ve hırsıydı. Kendisine “soğukkanlı katil, korkusuz, dahi, acımasız” gibi benzetmeler yapılan; galibiyet için parkede her şeyini veren efsanenin mirası: Mamba Mentality!
Kobe, “Mamba Mentality”nin ortaya çıkışını bir röportajında şöyle ifade ediyor: “Aynı anda bir araya gelen bir sürü unsur varmış gibi hissettirdi. Çok kafa karıştırıcı hale geliyordu. Onları organize etmeliydim. Bu yüzden Black Mamba’yı yarattım. Black Mamba bütün bu meselelerle uğraşmalı. Black Mamba parkeye adımını atar ve yapması gerekeni yapar.” 17 yaşında NBA hayalleri gerçeğe dönüşen Kobe Bryant, emekliliğine dek parkeye adımını attı ve yapması gerekeni yaptı. Basketbol ile yolu kesişmiş her insan, basketbol tutkunu bu adamı izlemek için bir kez olsun gece vakti telefonlarının alarm sesi ile ekran başına geçmiştir. Maçın son saniyesinde topu elinde isteyen Black Mamba’nın oyununu izlemek zevk verirdi. Parkede çenesi öne çıktıysa galibiyet için her şeyi vereceğini; oradan başarı ile ayrılacağını tahmin etmek pek de zor değildi. Çünkü o, kaybetmekten nefret eden ve asla geri adım atmayan bir adamdı. O “Mamba Mentality” yaratıcısıydı!
8 ve 24 numara ile parkede basketbola yeni bir çehre kazandıran Kobe’nin forma numaralarını seçmesinin de bir anlamı vardı. 8 numara çocukluğunda sıkı takipçisi olduğu Mike D’Antoni’nin forma numarasıydı. NBA’e ilk adım attığında 8 numarayı seçmişti. Oyunculuğuna hayran olduğu Mike D’Antoni, Suns’ın başındayken Suns’ın Kobe’ye karşı sert oyunu karşısında Kobe, 8 numaranın uğurlu gelmediğini düşünmeye başlamıştı.
2006-07 sezonu öncesinde 8 numaralı formasından ayrılıp 24 numaralı formayı terletmeye başladı. 24’ün bir felsefeyi temsil ettiğine inanıyordu: “Her bir günü son günün gibi yaşamak. Anı yaşamak. Bir günde yalnızca 24 saat var. Olabildiğince ona odaklanmak. Yapmaya çalıştığım şey bu.” Her günü son günü gibi yaşadığını ifaden eden Kobe’nin 24 numara felsefesinin yansımalarını, mentalitesinde seyredebiliyoruz.
Kobe Bryant, kariyeri boyunca pek çok sakatlık ile mücadele etti. Golden State Warriors maçında aşil tendonunun kopması ise onu sahneden uzaklaştırarak kendisinde derin izler bırakmıştı. Yaşadığı bu sakatlığın ardından şöyle söylüyordu: “Bunca antrenman ve fedakârlık, yaptığım milyonlarca şey bir, adımla pencereden uçup gitti. Sinir öfkenin ta kendisidir. 35 yaşında dönüp aynı oyunu oynayabilecek miyim? Hiçbir fikrim yok. Bunun üstesinden nasıl geleceğim? Ayağım yok gibi, başım ağrı kesicilerden dolayı kazan gibi. Bir gün yeni bir kariyere başlayacağım ama bugün o gün değil! Eğer beni bir ayıyla güreşirken görürseniz, ayı için endişe edin! “Mamba Mentality” budur! Kaçmayız, saklanmayız! Israr edip fethederiz!”
Basketbola bir efsane olarak veda eden Kobe, hayatımızda “Mamba Mentality” ile yer etti. “En önemli şey, çabalamak ve insanlara mükemmel olmak istedikleri şeyde ilham vermektir” diyen Kobe bunu başardı. Sokakta 8 ve 24 numarayı giyip attığı her basketten sonra Kobe diye bağıran genç oyuncuların tutkusunda, her fadeaway basketini attığında ellerimizi başımızda kenetlediğimiz anlarda yarattığı mentalitenin ruhu gizli.
“Mamba Mentality” tutkuyu, kararlılığı, korkusuzluğu, azmi içinde barındırırken her gün bir önceki günden daha iyi olmamız için bize ilham veren bir pusuladır. Black Mamba, zorluklara inat kendimize güvenmemiz ve yola devam etmemiz gerektiğini hatırlatır: ”Hayat bir yere saplanıp kalmak için ya da cesaretinin kırılması için çok kısa. İlerlemeye devam etmek zorundasın. Bir ayağını ötekinin önüne koy, gülümse ve yola devam et.”
Basketbol hayatımda Black Mamba’nın mentalitesi ile parkeyi adımlamak benim için çok kıymetliydi. Hayallerime giden yolda sahada topa onun mentalitesi ile dokunurken onu acılardan koruyan, karşılaştığı zorluklarla korkusuzca mücadele etmesi için yüreklendiren, azim ve hırs ile büyüten felsefesinin gölgesinde kazanmaya devam edeceğim… Bende yerin ve anlamın çok büyük Mamba. Bir gün Staples Center’da görüşmek dileğiyle… Mamba Out!
“Vedalar sadece gözleriyle görenler içindir.” Son beş saniye, top ellerinde…. 5…4…3…2…1… Her zaman top haline getirilmiş çorapları köşedeki çöp kutusuna atan çocuk olacaksın. Basketbol seni yaşatacak Mamba!
Samet Batuhan Akkaya