Özel Planda Başarı | Galatasaray – Beşiktaş Maç İncelemesi
Geçtiğimiz üç maçını da kazarak bu derbiye gelen iki takımın mücadelesinde en çok merak edilen noktalardan biri iki hocanın maç planıydı. Galatasaray’ın hem puan hem de ikili averaj olarak gerisinde kaldığı rakibine karşı, şampiyonluk mücadelesine devam etmesi için kazanmaktan başka çaresi yoktu. Hatta üç farklı galibiyet almadıkça ikili averajda rakibinin önüne geçemiyordu. Beşiktaş ise şampiyonluk yolunda rakiplerinin sonuçlarına bakmaksızın kalan maçlarında 4 puan alması şampiyonluk için yeterli oluyor. Maçtan önce baktığımızda Beşiktaş’ın, ezeli rakibinin sahasında puan veya puanlar alması son virajı döndüğünü ve artık şampiyonluk düzlüğüne girdiğini gösteriyordu. Böyle bir durumda iki hocanın çıkardıkları 11’ler bazı ipuçları verecekti bize. Özellikle Fatih Terim’in oyuncu tercihleri ve oyunu nasıl ele alacağı maçın belirleyici etkenlerinden biri olacaktı.
Beşiktaş maça klasik 4-3-3’üyle başladı. N’Koudou’nun yokluğunda Gökhan Töre’yi sahaya süren Sergen Yalçın, geçtiğimiz maçlarda olduğu gibi Gökhan Töre’yi forvet olarak maça başlattı. Ghezzal’in arka direğe atacağı topları Larin’le değerlendirmek istedi ve sol kanatta onu kullandı. Galatasaray’da ise son zamanlarda çıkışta olan Halil ve Kerem yedek kaldı. Onyekuru ve Falcao ile maça başlayan Fatih Terim’in bu maça özel bir planla çıktığı çok net kadrolara bakılınca anlaşıldı. Top Galatasaray’dayken Babel’in sürekli Falcao’nun yanına yaklaşması, hücuma çıkmayı seven Yedlin’in önünde büyük bir boşluk yarattı. Beşiktaş topa sahip olduğunda Emre Akbaba’nın sürekli orta sahada ilk topu alacak isme baskı yapması maçın ilk bölümünde Beşiktaş’ı oyun kurmakta zora itti. Beşiktaş ise rakibine şiddetli ve çok adamla presle başladı karşılaşmaya. Töre’nin yanına Ljajic’in katılmasıyla iki stopere birden baskı yaparak stoperlerin rahat top kullanmasını istemedi. Bu baskıdan çıkamadığı zaman özellikle Babel’e atılan uzun topları, Babel çok iyi indirdi ve takımının baskıyı kırmasında büyük rol oynadı. 10. dakikada baskıyı ilk kez pasla kırmayı deneyen Galatasaray, Marcao’nun dikine attığı pasla Gedson’u bulması, Beşiktaş savunmasını çok önde yakalamasını sağladı. Gedson’un attığı güzel pasla topla buluşan Babel 1-0 öne geçirdi ev sahibi ekibi. Bu dakikadan sonra Beşiktaş topa daha fazla sahip olsa da üretkenlik açısından sıkıntı çekti. Gökhan Töre derine gelip top aldığında stoperler onu takip etmeyip alanlarını boşaltmadı ve bu sayede Larin, Atiba ve Ljajic koşu yapacak boşluk bulamadı. 42. dakikada korner atışında penaltı kazanan Beşiktaş, Ghezzal’le skoru eşitledi. Bu golün hemen ardından bir duran top sonrası Galatasaray da penaltı kazandı ve Falcao’yla 2-1 öne geçti. Çok fazla faul olmasından dolayı oyun çok durdu ve bu duran toplarda her iki takım da hata yapıp penaltıya sebebiyet verdi.
İkinci Yarı
İkinci yarıya Babel ve Onyekuru’nun yerlerini değiştirerek başladı Fatih Terim. İlk yarıda Yedlin’in önünü boşaltan Babel, ikinci yarıda aynısını Saracchi için uyguladı. Skor olarak geride olan Beşiktaş’ta Ghezzal’i hem daha fazla koşturmak hem de yapılan baskıyla kaleden daha uzakta tutmak için Saracchi’yi sürekli öne çıkardı. Rakip beki takip etmek zorunda kalan Ghezzal gittikçe oyundan düştü ve Beşiktaş’ın oyunu rakip kaleye yıkamamasından dolayı etkisiz kaldı. 55. dakikada bekini takip etmekle, Marcao’ya baskıya yapma arasında kalan Ghezzal, savunmada yerleşim hatası yaptı ve topla çıkan Marcao, Saracchi’yi pozisyona soktu fakat Saracchi pozisyonu değerlendiremedi. Bu dakikalarda Beşiktaş oyundan düştü. Top kazanma ve pres konusunda direnci iyice düşen rakibine karşı oyunun kontrolünü tamamen Galatasaray aldı. Bunu gören Sergen Yalçın, Töre yerine Dorukhan’ı sahaya sürdü ve en azından direnci ve fiziksel mücadeleyi artırmak istedi. Forvete Larin, sol kanata Dorukhan girdikten sonra oyunun kontrolünü alamasa da savunmada bir direnç sağladı. Beşiktaş’ın düştüğünü gördükten sonra 55. dakikadan itibaren sürekli çok adamla pres yapan Galatasaray, topu hızlı geri kazanarak topun sahibi oldu. Sergen Yalçın dakika 70’de Ljajic yerine Necip’i sahaya atıp, maçı tamamen fiziksel mücadeleye bırakmaya çalıştı. Bu dakikadan sonra topun çok fazla yere inmediğini gördük. Orta sahada fiziksel mücadele daha fazla arttı ve faullerle oyun çok fazla durdu. Arda, Emre Kılınç ve Kerem’i oyuna sokan Fatih Terim hücumda daha diri olan taraf oldu son bölümde ve Rosier’in hatasıyla 77. dakikada skoru Arda ile 3-1 yaptı. Bu dakikadan sonra Galatasaray ikili averajda rakibinin önüne geçmek için gol arasa da sonuç alamadı ve sahadan 3-1 galip ayrıldı.
Sonuç
Fatih Terim’in özel maç planı çok başarılı oldu ve neredeyse pozisyon vermeden Beşiktaş’a karşı kazanmayı bildi. Kazanmak için normal oyununun dışında bir şey yapmak zorunda olan Fatih Terim, taktiksel anlamda başarılı bir plan sahaya koydu. Sergen Yalçın ise klasik oyunuyla bu maçı kazanabileceğini düşündü ve 60. dakikaya kadar oyunun içinde kalsa da yedekten oyuna alacağı herhangi bir hücum oyuncusunun olmaması elini kolunu bağladı. Ezeli rakibine kaybetse de Beşiktaş’ın kalan maçlardan ne çıkaracağı şampiyonluk yolunda belirleyici olacak.
Furkan Karasu