2021-2022 sezonunda oynayabileceği 63 maçın 60.’sına çıkan Liverpool, Tuchel ile 1.5 senede 6 kupa finaline çıkan Chelsea’yi penaltılarla devirdi; tıpkı Lig Kupasında olduğu gibi. Kırmızılara 16 sene sonra FA Cup’ı getiren bu galibiyet, -her ne kadar ligde şansını oldukça düşürse de- 4/4 yapma hayallerini hâlâ canlı tutuyor.
İki takım da bildiğimiz yapılarıyla maça çıkarken Liverpool’da Fabinho sakatlığı nedeniyle kadro dışı, Chelsea’de ise Kante sakatlık dönüşü kenardaydı. Maçın ilk 15 dakikası tam bir Liverpool rüzgarı esti. Özellikle Luis Diaz, Chelsea savunmasını inanılmaz zora soktu ve Arnold’ın harika pasını değerlendirebilse erken bir golle (9’) öne de geçebilirlerdi. Kendi yarattığı şanslar haricinde boşalttığı alanlara Robertson’ın kat edip uzaktan şutla Chelsea’nin kalesini tehdit ettiklerini de (20’) gördük. Maç boyunca Liverpool’un en etkili ismi olan Diaz, 1’i direkten dönmek üzere 6 kez Chelsea kalesini yoklayarak ne kadar büyük bir silah olduğunu bizlere tekrardan gösterdi. İlk 20 dakika alışık olduğumuz ön alan presini oldukça başarılı uygulayan Liverpool’a Pulisic ile girdiği tek pozisyon haricinde pek cevap veremeyen Chelsea, 23’de yine Pulisic ile girdiği net pozisyonla beraber oyuna ortak oldu. Marcos Alonso ve Lukaku ile net pozisyonlara giren Chelsea, bunlardan yararlanamadı ancak Liverpool’u kendi 2.bölgesinde dar bir alana hapsederek oyun hızlarını kesmeyi başardılar. Liverpool 33.dakikada sakatlanarak çıkmak zorunda kalan Salah’tan sonra da oyunu istediği şekilde genişletemedi.
İkinci yarıya iyi başlayan taraf Chelsea oldu. 3 dakikada biri direk, biri Alisson’un sahneye çıkmasıyla ağlara gitmeyen çok önemli pozisyonlar yakaladılar. Maç boyunca Chelsea’nin en iyi ismi olan Pulisic, neredeyse topa her sahip olduğu anda bir tehlike yarattı ve Chelsea akınlarını sürükleyen isim oldu. Oyun Chelsea lehine devam ediyorken dahi Liverpool’un alışkın olduğumuz yüksek temposuna çıkamaması için Mendy’nin topu oyuna yavaş soktuğunu ve zaman geçirdiğini gördük. Liverpool’un vitesi yükselttiği anlarda rakibi ne kadar yorduğunu ve bunalttığını göz önüne alırsak Tuchel’in bu hamlesinin ne kadar mantıklı olduğunu görebiliriz. Hızlarını kesmenin bu denli zor olduğu bir rakibin hiç hızlanmamasını istemek bir final maçında verilebilecek en doğal kararlardan bir tanesi. Buna rağmen son dakikalarda tempoyu yükseltmeyi başaran Kırmızılılar, 83’ten 92.dakikaya kadar 4 ayrı pozisyon yakalasa da bunları gole çeviremedi ve maç uzatmaya ve sonrasında penaltılara gitti.
Uzatmalarda Jürgen Klopp’un “bir sakatlık olmasın” tadında yaptığı Van Dijk ve Diaz değişiklikleri haricinde kayda değer bir olay yaşanmadı ve iki takım da risk almadan maçı penaltılara taşıdı. Penaltılarda Kepa’nın kaleye geçmesine alıştığımız Chelsea’de son Lig Kupası finalinden sonra bu sefer kalede Mendy vardı. Buna karşın maç boyunca çok etkisiz olan Mane’nin maçı bitirecek penaltısını çıkarması Chelsea’ye yetmedi. Önce Azpilicueta, sonra Mason Mount’un kaçırdığı penaltı sonrasında Tsimikas, maçı 6-5 bitirecek ve kupayı Liverpool’a getirecek golü kaydetti. Bu sonuçla Jürgen Klopp Liverpool kariyerinin de 6.kupasını kazanmış oldu.
Berkay Atacan
