İspanya’da 1-1 biten maçın rövanşında Chelsea ile Real Madrid, Stamford Bridge’in çimlerinde, Manchester City’nin rakibi olmak için adeta bir taktik savaşı verdi. Bu savaşta kazanan taraf Alman hoca Thomas Tuchel oldu.
Maçtan önce düşündüğümüzde kendi evinde avantajı Chelsea’ye verip berabere kalan Real Madrid’in İngiltere’deki maça baskılı ve daha çok golü arayan taraf olarak başlamasını beklemek gayet normal. Ancak maça Chelsea, önde basarak başladı. Aldığı topları hızlı paslarla, çabuk çıkmaya başladılar. Real Madrid ise Sergio Ramos’un dönmesiyle, maç başında paylaşılan 11’in aksine asimetrik bir 3’lü defans kurarak oynadı. Ramos merkezde tek, Militão ve Nacho bek gibi oynadı. Dizilişte sol bek gözüken Mendy, sol iç veya sol kanat gibi oynamaya çalıştı. Real Madrid topla çıkarken, Ramos’un yanına orta saha oyuncularından Casemiro veya Toni Kroos sol stoper gibi gelerek oyunu başlattı. İleri hatta ise Eden Hazard, sol forvet gibi görünse de kendini merkeze atarak bir forvet arkası gibi oynadı. Hücumda üçgenler kurmayı ve acele etmeden sabrederek oynamayı amaçlayan Madrid ekibine, Chelsea defansı ve kaleci Mendy, dur dedi. Chelsea tarafı ise özellikle sol kanattan Chilwell’ in koşuları ve M.Mount’ un içe katları ile etkili olmaya çalıştı. Defansta 5’li, hücumda 3’lü oynayan Chelsea’de zaman zaman Rüdiger ve Christensen’in orta sahaya kadar geldiği oldu. Ama bunların yanında dikine hücumu ve duvar paslarını o kadar seri, çabuk ve hızlı yaptılar ki topu kaptıklarında Ramos defansta tek kalıyordu ve bunu maç boyunca hep iyi değerlendirdiler. Zaten gol de bu düzen içinden geldi. İki takıma dair ortak bir şey söylemek gerekirse her iki tarafta çekinmeden uzaktan rahat rahat şut denemeleri yaptı.
İkinci yarıya gol ihtiyacı olan taraf İspanyol ekibi olmasına rağmen, yine önde basarak başlayan Chelsea’ydi. Ancak sonrasında Real Madrid, gol ihtiyacı olduğu için boşluklar vermeye başladı. Ramos iyice tek kalmıştı. Bu esnada Chelsea, Werner ve Havertz önde, Mason Mount arkalarında bir üçgen gibi oynamaya başladılar. Chelsea, bulduğu kontra ataklar sonucu gol pozisyonlarını harcamada çok rahat davrandı, biraz daha dikkatli olsalar ikinci yarı başlarken maç bitmiş olabilirdi. Madrid tarafında Zidane’nın değişiklikleri hiç etkili olamadı. Chelsea ne kadar iyi, hızlı çıktıysa, bir o kadar da iyi defans yaptı. Thomas Tuchel, Pulisic’ i oyuna aldıktan sonra Chelsea için maç tam anlamıyla kontra atak oyununa dönmüştü, maçın fişini çeken gol ise zaten böyle bir anda geldi. Sonucunda finale, İstanbul’a gitmeye hak kazanan, Manchester City’e rakip olan taraf Chelsea oldu.
Doğukan Önal
