Zaman kavramının getirdikleriyle birlikte değişim kaçınılmazdır. Bu değişimler insan hayatının her alanına yansır. Tutkulara bile. Hepimizin en az bir tutkusu vardır değil mi? Yeni neslin yeni tutkusuysa: E-spor
E-spor, yani elektronik spor diye da adlandıracağımız bu dal, alışılmışın dışında yeniliklerle birlikte hayatlarımıza hızlı bir şekilde girdi. Kim oynadığı bilgisayar oyunundan para kazanıp üne kavuşacağını tahmin edebilirdi ki? League of Legends, CS: GO, Fortnite gibi. birçok oyundan birçok profesyonel oyuncu yetişmekte olup her biri kendini başarıya adayıp, daha fazlasını istiyorlar. Tıpkı futboldaki gibi onlar da en iyisi olmak, isimlerini unutturmamak için çok çalışmak zorundalar.
“Alt üstü bir oyun, ne yapıyor olabilirler” diye düşünüyor olabilirsiniz. Lakin o oyunu milyonlarca kişinin oynadığını unutmayın. Profesyonel oyuncuların milyonlarca kişinin arasından sıyrılıp o noktaya geldiğini de göz önünde bulundurun. Bir takımın sizi transfer etmesini istiyorsanız en üst seviyede yetenek, oyun bilgisi ve reflekse sahip olmalısınız.
“İyi de, oynayıp zevk alıyorum işte, neden başkasının oynadığını izleyeyim ki” gibi bir düşünce aklınıza gelebilir. Bu düşünceyi yine futbol veya basketboldan bir örnekle açıklayacağım. Herkes biraz da olsa futbol veya basketbol oynayabilir. Peki, kaç kişi bu alanda profesyonel olabilir? Kaç kişi o seviyeye ulaşabilir? Juventus – Milan maçını izleyip Ronaldo ile Zlatan’ın futbolunun zevkine varmak, maça kendini kaptırıp o tutkuyu ve coşkuyu hissetmek huzur veriyor değil mi? Çünkü o oyuncular işinde üst seviyeye ulaşmış durumdalar, yetenek ve rekabetleri insanları heyecanlandırıyor. İşte, aynı durum e-spor da yaşanmaya başladı desem çok mu abartmış olurum bilemiyorum. Örnek vermek gerekirse League of Legends Worlds Finalinde Showmaker, Nuguri, Sofm gibi yıldızların neler yapabileceğini düşünmek, tahminlerde bulunmak, maç esnasında heyecanlanmak; sanırım bunun adı tutku.
Dediğim gibi, yeni neslin tutkusu olan e-spor, tıpkı bizlerin heyecanı gibi büyüyor; bunun eksenindeyse günden güne gelişiyor. Sektör, yatırımcıların odak noktası olmuş durumda. Nike, BMW, Puma, Samsung gibi birçok ünlü marka takımlar için sponsorluk anlaşması içinde. Ünlü isimlerin takımlara yatırım yaptıklarını da biliyoruz. Michael Jordan, Mesut Özil, Will Smith, Shaquille O’Neal, Mike Tyson ise bunlardan yalnızca birkaçı. Oyuncu maaş sözleşmeleri gizli tutulsa da söylentilere göre oldukça uçuk durumda.
Kendine ve yeteneğine güvenen gençler için yeni bir çıkış kapısı olan bu sektörün gelecekte daha da büyük kitlelere hitap edeceğini düşünmekse mevcut duruma bakıldığında oldukça isabetli bir tahmin olacaktır. Şimdi tüm ön yargıları bırakıp yeni bir tutkuya yelken açma zamanı.
Çağdaş Çetin
