Chelsea Fırsatları Tepti | Real Madrid – Chelsea Maç İncelemesi
Şampiyonlar Ligi Yarı Finali’nin 1. ayağında Real Madrid ve Chelsea karşı karşıya geldi. İspanya Kral Kupası ve İspanya Süper Kupası’nı kazanamayan ve ligde de Barcelona ile Atletico Madrid’in arkasında bulunan Real Madrid için Şampiyonlar Ligi, taraftarlarını mutlu etmek için son şans. Ligde son 13 maçtır yenilmediler ve Şampiyonlar Ligi’nin son 16 ve çeyrek final turlarında hiç mağlup olmadan rakiplerini elediler. Ayrıca son maçlarda da değişik sistemler denedikleri de gözümden kaçmış değil. Alışık olduğumuz 4-3-3 ve 4-2-3-1 sistemleri yerine 3-5-2 ve 3-4-3 sistemlerini tercih ettiler. Bu maçta da 3-5-2 sistemini tercih ettiklerini görüyoruz. 3-4-3 sistemiyle oynayan rakipleri Chelsea ise İngiltere FA Cup’ta final oynayacak olmasıyla beraber ligde 4. sırada bulunuyor. Sene başında, ilk 3 sıraya girme hedeflerinden uzakta olduklarını görüyoruz. Özellikle, Manchester City haricindeki şampiyonluğa oynayan diğer takımların form durumunu göze aldığımız zaman, başarısız bir sezon geçiriyorlar diyebiliriz. Bu sebepten dolayı onların da taraftarlarını mutlu etmek için Şampiyonlar Ligi’nin son çare olduğunu diyebiliriz.
Maçın ilk 8 dakikası iki tarafın da oyun üstünlüğünü eline alma çabasıyla geçti. 9. dakikada Mason Mount’un metrelerce sürdüğü topla buluşan Pulisic, Werner’e adeta “al da at” dedi. Werner ise 6 pasın içerisinde topu kalecinin kucağına yuvarlayarak Chelsea taraftarına saç baş yoldurttu. Bu dakikadan itibaren ilk yarının sonuna kadar defalarca Chelsea hücumlarını izledik. Chelsea bu turu, sadece ilk yarı performansıyla geçebilirdi. 4 tane net pozisyonu değerlendiremediler ve 3. bölgede doğru seçimler yapamadıkları bir sürü atakları oldu. Bu atakların yalnızca birini değerlendirebildiler. 14. dakikada Rüdiger’in savunma arkasına attığı uzun topa hareketlenen Pulisic, topu güzel kontrol edemedi. Her ne kadar güzel kontrol edemese bile kaleciyi çalımlayıp uygun açıyı bularak golü atmayı başardı. Chelsea, genç ve hızlı oyuncularıyla beraber rakibin boşluklarını değerlendirmeyi seven bir takım. Real Madrid ise daha yaşlı ve deneyimli oyuncularıyla beraber set hücumlarını seven bir takım. Yağmurun da etkisiyle Real Madrid istediği pasları yapamadı ve alışık olmadıkları sistemde oynadıkları için ve Chelsea oyuncularına göre daha yavaş kaldıkları için savunmada çok boşluk verdiler. Defansta takımın lideri olan Sergio Ramos’un olmaması da çok büyük bir eksiklik tabii ki. Real Madrid’in ilk yarıdaki tek ciddi atağında gol geldi. 29. dakikada Toni Kroos’un kısa pasla kullandığı kornerde topla buluşan Marcelo, arka direğe ortasını açtı. Arka direkte Eder Militao, topu kafayla içeri indirdi. Benzema, topu harika kontrol etti ve aynı güzellikle yaptığı vuruşla skoru eşitledi. İkinci yarı hiç pozisyon olmadı neredeyse. Yağmurdan dolayı zeminin ağırlaşması sonucu Chelsea ilk yarıdaki gibi koşamadı. Real Madrid de fiziksel sertliği artırınca çok ortada bir oyun geçti ve başka gol olmadı.
Chelsea, deplasmanda oynadığı için bu skor avantajlı görünecektir ancak kaçırdığı pozisyonlar sonucu ve tribünlerin kapalı olmasından dolayı ben pek avantajlı olduklarını düşünmüyorum. Real Madrid, son 16 turunda Atalanta’yı, çeyrek finalde Liverpool’u eledi. İki ekip de oynadıkları hızlı futbolla ünlü olduğu için 2. maçta hava şartları da futbol oynamak için uygun olursa Chelsea’ye daha iyi karşılık vererek eleyeceklerdir.
Cem Sungur