Chelsea’yi Lig kupasından sonra FA Cup finalinde de penaltılarda yenip kupayı alan Liverpool için “tarih tekerrür etti” demiştik. Evet, tarih bir kez daha tekerrür etti fakat bu sefer Kırmızılarının karşısındaydı. Bu akşam; Gerrard’ın ayağı bir kez daha kaydı..
Van Dijk, Salah ve Fabinho’nun sakatlıklar sebebiyle 11’de olmamasından dolayı Liverpool ligin son maçına ciddi eksikliklerle çıkmak zorunda kaldı. Şampiyonluğun kolay gelmeyeceği çok belliydi ama, henüz 3.dakikada Neto’nun golü ve hemen sonrasında ekrana gelen Klopp’un ifadesi, Liverpoolluların rahat bir gece geçiremeyeceğinin ilk belirtisiydi adeta. Maça kontrollü başlama niyetinde olduğu çok belli olan Liverpool, erken gelen golden sonra hemen tempoyu arttırdı. Wolverhampton, 18. dakikada Dendoncker’la inanılmaz bir pozisyon kaçırdı ve Anfield, iyiden iyiye soğuk terler dökmeye başladı. Dakikalar geçtikçe sahanın içindeki endişeye şahit olduk ve taraftarlar da maçın içine girip itici güç olamadılar. 22.dakika itibariyle notlarıma; sahadaki bu endişeyi, Neto’nun sakatlığı dolayısıyla duran oyunda Liverpool’lu oyuncuların bir araya gelip konuştuklarını, takımın bir lidere ihtiyacı olduğunu karalamışım. Bu cümleleri yazarken elbette aklıma gelen kişi kenarda oturan Van Dijk idi ama, Mane sadece 2 dakika içinde “ben buradayım” demesini bildi ve Thiago’nun enfes asistinde skoru 1-1’e getiren golü kaydetti. İlk yarım saat itibariyle müthiş oynayan Thiago, sahaya büyük karakter koyan Mane ve olağanüstü çabasıyla Diaz, Liverpool’u ayakta tutan isimler oldular. Aston Villa’nın City’e attığı golden 3 dakika sonra Alisson’un kritik kurtarışıyla bu sefer tribünlere coşku, sahadakilere sakinlik hakim oldu ve Anfield’da rüzgar Liverpool lehine döndü.
İkinci yarıya sakatlığı sebebiyle Thiago’suz çıkmak zorunda kalan Liverpool, devreye baskılı başladı ve 50.dakikada Mane ile ofsayt sebebiyle sayılmayacak bir gol de buldular. Buna rağmen ilk yarıdaki kontrolsüz diyebileceğimiz tempo ve yoğunluğun da etkisiyle Liverpool’un hızı kesildi ve Klopp, hemen Salah’ı Jota’nın yerine oyuna sürdü (57’). O dakika itibariyle şampiyonluğa yalnızca 1 gol uzakta olan Kırmızılarda, Salah beklenen karakteri ortaya koyamadı ve Thiago’nun yokluğunun Liverpool oyununu ne kadar olumsuz etkilediğini gördük. Aston Villa skoru 2-0’a getirdiğinde bile sahada gol atacakmış izlenimi vermeyen, rakibi tehdit edemeyen bir takım vardı. 84 ve 89’da gellen goller ise artık çok geçti çünkü Manchester City tam 10 yıl aradan sonra bir mucizeye daha imza atmış ve Aston Villa karşısında 5 dakikada 3 gol bularak geri gelmişti. Belki de Liverpool 3-1 galip gelerek üstüne düşeni yaptı ancak tıpkı 2019’da 97 puanla ikinci olan takım gibi, yine yel değirmenleriyle olan savaşı kaybettiler…
Kaybetmek, hayal kırıklığı yaratır; hayal kırıklığı üzer. Elinden geleni yaptığını bilsen de için her zaman buruk kalır. Ama asıl güzellik, çabalamanın içindedir. Klopp’un da dediği gibi; “Dünya kazananlarla dolu değil, umarım dünya her zaman sürekli deneyenlerle dolu olur.”
Berkay Atacan
