Arsenal’in Asıl Sorunu Ne?
Derbi mağlubiyeti sonrası birçok Arsenal taraftarı, kötü gidişatın tek sorumlusunun teknik direktör olduğunu ve teknik direktör değişikliğine gidildiği andan itibaren her şeyin iyiye gideceğini savunuyor. Bir Arsenal taraftarı olarak bu duruma hiç katılmıyorum. Düşüncelerimi açıklamak için birkaç şeyden bahsetmek istiyorum.
Öncelikle benim gibiler, Mikel Arteta kusursuz, hataları yok demiyor. Elbette onun da hataları mevcut ancak takımın şu anda girmiş olduğu krizin asıl nedeni kesinlikle yönetimin ta kendisi. Efsanelerimizden ve yönetimin daima fikirlerini önemsediği Tony Adams’ın da dediği gibi asıl baskı altında olması gerekenler, Edu Gaspar gibi kulüpte transferden sorumlu olan yöneticiler olmalı. Bu kadar kötü transfer planlamaları yapmak için Londra’nın diğer takımlarından birinin koyu bir taraftarı ya da çalışanı olmak gerekirdi galiba. Hangi akla hizmet transfer dönemini, kadroda tek yaratıcı oyuncu dahi olmadan kapatabiliyorlar anlam veremiyorum. Hem de kulübün teknik direktörünün kesinlikle bir yaratıcı orta saha oyuncusu istediği talimatını verirken.
Daha da derine inecek olursak kulübün bu krizinin en büyük sebebi Stan Kroenke isimli başkan. Bu adam Arsenal’ın başında olduğu sürece gün yüzü görme ihtimali bana kalırsa çok düşü seviyede. Kulübü bir yatırım olarak gören ve yaptığı her hareketi kar amacı güderek yapan, Arsenal’a duygusal anlamda hiçbir yakınlık beslemeyen ve dolayısıyla başarıdan daha çok kulübün kasasına giren parayı düşünerek harcamaları minimumda tutmayı amaçlayan bir yönetim anlayışı var. Kendisi yıllarca transfer komitesinin başına Raul Sanllehi gibi transferlerde kulübe fahiş paralar ödeterek, oyuncunun niteliğine değil menajerine bakarak takımı Luiz, Cedric, Pablo Mari gibi Arsenal için oldukça yetersiz oyuncularla dolduran elemanı geçirdi. Şimdi de Aouar yerine Partey’i tercih eden Edu Gaspar ile devam ediyor kısaca akıllanmıyor. Ayrıca sizlere kötü bir haberim var Stan Kroenke’nin yakın gelecekte kulübü satma ihtimalini şahsen neredeyse sıfır olarak görüyorum. Off-Season’da en çok forma satan İngiliz kulübü olan ve her ne kadar eski şanlı günlerine göre çok daha kötü durumlara düşse de hala deli gibi para yapan bir Arsenal’ı bırakacağını sanmıyorum.
Son olarak şu an için tek temennim kendisinin bir nebze de olsa artık kulüp içi başarıya önem vermesi ve bunun için transfer komitesini baştan sona değiştirerek bilinçli harcamalar yapmaya başlaması.
Muratcan Özlü