Geçen sezonki efsane ve bir o kadar tartışmalı finalin ardından haftalarca beklediğimiz
Formula 1, 2022 sezonuna Bahreyn ve Suudi Arabistan yarışları ile ‘Merhaba’ dedi. Bizler de
sizler için bugün bu iki yarışı ve sezon beklentilerini değerlendireceğiz.
Ne Bekledik?
Formula 1’i çok uzun zamandır takip edenlerin de bildiği gibi, Formula 1 her 10 yılda yeni
kurallar ve düzenlemeler yapmakta. Yani kısaca 10 yılda bir yeni bir çağ başlıyor dersek
herhalde yanılmayız. Tabi ki her yeniçağın evlatları (pilotları), güçleri (takımları) ve
gelecekleri (genç pilotlar) vardır. Geride bıraktığımız son 11 senelik (2021-2010) süreçteki
çağ bizlerde çok izler bıraktı. En merak edilen konu ve beklenti geçen 11 seneye damga
vurmuş Mercedes, Hamilton ve Vettel’di. Vettel’i, koronavirüs testinin pozitif çıkmasından
dolayı ilk iki yarışta maalesef izleyemedik ancak beklenti bazında bakarsak Aston Martin ile
bu sene yakalayacakları fırsatı kullanarak daha çok podyum ve üst sıra beklentisi (temennisi)
vardı. Geçen 11 yılda 8 şampiyonluk kazanmış Mercedes elbette ki tüm otoriteler tarafından
favori gösteriliyorken, 8.şampiyonluk şarkıları Hamilton için taraftarları tarafından
söylenmeye başlanmıştı bile. Hiç şüphe yok ki alt sıralardan bir takımın üste sıçramasını,
üstten bir takımın da aşağılara düşmesi beklendi ama bu takımların hangileri olacağı
konusunda kafalarda en ufak bir tahmin yoktu.
Ne Bulduk?
Testlerde Ferrari damgası olsa da, özellikle Mercedes’in güç sakladığına dair dedikodular
çoktan başlamıştı bile. Bir de tabi (sanki şaka yaparcasına) araçların sürekli sarsıntı sorunu
yaşamasıydı. Bahreyn sıralama turlarında ise, Ferrari, sakat kaldığı sanılıp bir an da
düşmanının elini sıkarken ayağa kalkıp ‘Fırtına da ağaçlar nasıl çatırdar bilir misin kardeş?’
diyen Ramiz dayı gibi geri dönüşünü ilan etti. En büyük sürpriz Ferrari desek yanılıyor
olmayız. Ancak asıl bizleri şaşırtan diğer olay Mercedes’in bu kadar geride kalmasıydı. Sezon
daha iki yarış ile Mercedes hâkimiyeti altında geçen yılların ardından heyecanı sonuna kadar
açtı. Ferrari’ye kafa tutan, Red Bull, Mercedes ile podyumu paylaşan Mclaren’in bu sene en
gerilerde olması bir diğer şaşırtıcı olaydı. Tabi orada ona arka sıralarda Williams ve Aston
Martin eşlik etti. Williams pek şaşırtmadı ancak gerek Vettel’in olması, gerek Racing Point
zamanları nedeniyle geçen yıla nazaran ilerleme kaydetmesi beklenirken, Aston Martin için
maalesef Mustafa Ceceli’nin de dediği gibi: ‘Yine Hüsran’. İstisnasız tüm Formula 1
takipçilerini sevindiren olay Haas’ın önce Q3’e sonra da puan potasına girmesi oldu. Kim
derdi ki geçen yıllarda Haas’ı geride bırakanların bir gün Haas tarafından geride
bırakılacağını?
Kazananlar:
Ferrari, Haas, Alfa Romeo, Alpine
Kaybedenler:
Mercedes (şimdilik), Williams, Mclaren, Aston Martin
İhtimaller:
Önümüzde şampiyonlukla alakalı birkaç senaryo var. Bunlardan ilki:
Mercedes kendini toparlayamazsa, 3.lükte yalnız kalır, ‘ne kadar podyum o kadar iyidir’
anlayışı ile sezonu tamamlar. Bu senaryoda pilotlar şampiyonasının kaderini Ferrari ve Red
Bull’un geliştirmeleri belirler. Takımlarda ise belirleyici ikinci adamlar (Perez ve Sainz) olur.
İkinci senaryo:
Mercedes kendini toparlayabilirse, sezon ortasına gelindiğinde Şafak Sezer’in ünlü repliği ile
söyleyecek olursak: ‘Çarşı karışır hemşerim’. O an da takımlarda belirleyici olacak podyum
sayıları olabilir.
Üçüncü senaryo:
Sezon ilk iki yarışta olduğu gibi sürerse Max’in ikinci şampiyonluğunu kazanma ihtimali
yüksek (her ne kadar Leclerc zorlasada). Takımlar da ise yine işlerin büyüğü ikinci adamlara
kalır.
Özetle her ne olursa olsun elbette ki bu tahminlerimizin hiç biri de olmayabilir çünkü bu öyle
bir sezon ki, ince iplik üstünde her şey. O zaman bir kez daha ‘Hoş geldin Formula 1’
diyelim..
Berk Şahingöz
