Obradovic’e Mektup: “Benim Adım Obradovic”
Türk spor tarihinden bir Zeljko Obradovic geçti. Bu yazılacak bir yerlere. O, henüz Fenerbahçe’ye gelmeden önce zaten Avrupa’nın gelmiş geçmiş en büyük basketbol koçuydu. 2013 yılında imzayı atarken sadece elimizde bu salt bilgi vardı. Biz onun adı bizimle anıldığında bu denli seveceğimizi, bağlı kalacağımızı ve onunla beraber efsaneleşecek bir bütün olacağımızı hiç düşünmemiştik. Aslında imza töreninde bize yapacaklarına ve vizyonuna dair ufak sinyaller vermişti. Ama hepimizin aklında şu soru vardı: “Pianigiani gibi ‘bust’ mı olacaktı, yoksa heykelleri mi dikilecekti?”
Obrakadabra
Pianigiani’nin ligdeki kötü performansından sonra lig şampiyonluğu ve Türkiye kupasındaki yarı final macerasının yanı sıra, EuroLeague’de hatırı sayılır maçlar kazanıp “biz de buradayız” imajı çizdi. Benim Obradovic ile tanışma evrem bu şekilde gerçekleşti. Artık evimizde, cebimizde Fenerbahçe Basketbol’u takip etmeye başlar olduk. Bütün Fenerbahçeliler bilirler bu duyguyu az çok: Kendi takımımızın yerine Avrupa sahnesinde başarılı olan Efes’i, bir dönemin Beşiktaş’ını tutmaya, desteklemeye başlamıştık. Ama elinde değneği olmayan, sadece not kağıtları ve kafasındaki basketbol olan bir deha; bu işlerin sihirle değil çok çalışmak, kurgulamak ve basit olanı yapmaktan geçtiğini bizlere öğretmiş oldu. Birbirine inanan bir topluluğun başarının kilidini açacağını; bireysel düşünmenin kimseye bir faydası dokunmayacağını aklımıza kazıdı. Daha ikinci senesinde bu takımı Avrupa’nın top-class takımları arasına sokup, bizlere Final-Four heyecanını tattırdı. Obradovic Fenerbahçe’ye bir alışkanlık, bir kültür kazandırmanın peşindeydi. Obradovic’in kariyerini buraya sığdıramayacağım için Obradovic’in Fenerbahçe’sini, neler başardıklarını belirtip bendeki yerine değinmek istiyorum:
- EuroLeague Şampiyonluğu: 2017
- EuroLeague Final Four (ikincilik): 2016, 2018
- EuroLeague Final Four (dördüncülük): 2015, 2019
- Türkiye Basketbol Ligi Şampiyonluğu (4): 2013-14, 2015-16, 2016-17, 2017-18
- Erkekler Türkiye Kupası (3): 2015-16, 2018-19, 2019-20
- Cumhurbaşkanlığı Kupası (3): 2013, 2016, 2017
- ve en büyük mirası: basketbol kültürü, aidiyeti…
Obradovic’e Mektup
Bu ülkeden, bu topraklardan sen geçtin. Meydanlarda basketbol maçlarının izlendiği, çocukların artık doğar doğmaz ayaklarında futbol topu yerine, evlerinin duvarlarında küçük basketbol potaları olduğu derin bir yolculuğa çıkardın bizi. Koç, sen sadece basketbolu öğretmedin bize. Sahada nasıl durulur, büyük bir topluluk nasıl bir arada tutulur ve nasıl bir bütün olunur onu öğrettin. Kendimden örnek vermek gerekirse; Fenerbahçe’nin maçları olduğu günlere program yapmayıp, 1 saat öncesinden evimde televizyonun karşısında maç öncesi hazırlığımı yapıp, bir çocuğun babasının mesai çıkışını beklermişçesine senin sahadaki büyünü izlemeyi bekledim. Acaba bugün şapkadan ne çıkacak merakıyla hep ekrana baktım.
Sahadaki hareketlerinle, her rakibi küçümsemeden aynı ciddiyetinle varoluşunu, takımla bir oluşunu, kendini asla önde görmeyişini, bunun bir takım oyunu olduğunu vurgulamanı kendime esas aldım. Bir efsaneyi bu topraklarda izlediğim için çok mutlu ve memnunum. Koç, senden çok şey öğrendik: Asla pes etmememiz gerektiğini, basit olanı yaparak başarılı olabileceğimizi ve en önemlisi, umut etmeyi bırakmamayı… Haberin olmadan birçok insanın hayatına dokundun.
Senin de dediğin gibi “En son umutlar ölür. Umut etmeye ve inanmaya devam etmeliyiz.” Gittiğin yerde bizleri unutma koç. Umarım her zaman seni anlayanlarla çalışırsın ve bir yerlerde hayatlara dokunmaya devam edersin.
Muhammed Mevlüt Gezer